Rol yapma oyunu denilince akla gelen ilk yapımlardan birisidir Baldur’s Gate. 1998 yılında BioWare tarafından geliştirilen ve Black Isle Studios (Interplay Entertainment’in alt birimi) tarafından piyasaya sürülen Baldur’s Gate, büyük bir hayran kitlesine sahip Forgotten Realms (Unutulmuş Diyarlar) evreninde geçmesi, izometrik kamera açıları ve açık dünya oynanışıyla haklı övgüleri toplamış bir oyundur. Onun açtığı yoldan, Icewind Dale serisi, Baldur’s Gate devam oyunları, Divinity serisi, Pillars of Eternity serisi gibi nice başarılı rol yapma oyunu hayatımıza girmiştir.

Baldur’s Gate, masaüstü FRP dünyasının en bilinen temsilcilerinden olan Dungeons & Dragons’un Second Edition (ikinci sürüm) kural kitabını esas alan bir yapıda tasarlanmıştır. Bu da masaüstü FRP oyunu oynuyormuş gibi bir oyun deneyimi yaşamanızı sağlar. Ben de dahil birçok D&D hayranı için tarifsiz bir keyiftir bu.

Baldur’s Gate’ten konuşurken, Metacritic puanı 91 olan bir oyundan bahsediyoruz aslına bakarsanız. Oyunun kalitesini tartışmaya açmak bile abes olacak bu açıdan. Bugün bile efsane kategorisinde görülebilecek bir şölendir Baldur’s Gate. Fakat aradan geçen yılların bu unutulmaz oyuna biraz hoyrat davrandığı bir gerçek.

Baldur’s Gate: Enhanced Edition Nedir? Ne Değildir? Yenir Mi?

Yıllar oyunlara acımasız davranmalarıyla bilinirler. İyi eskiyen oyunlar olmakla birlikte sayıları oldukça azdır. Bu noktada son dönemin gözde ticari manevrası “Remake” kavramı yapımcıların imdadına yetişir ve bu efsane oyunların günümüz ihtiyaçlarına uygun bir biçimde karşımıza çıkmalarını sağlar. Baldur’s Gate de bu cilalamadan faydalanan oyunlardan birisidir. 2012 yılında Overhaul Games (Beamdog’un alt birimi) tarafından elden geçirilen Baldur’s Gate, Baldur’s Gate: Enhanced Edition adıyla raflardaki yerini aldı.

Geliştirilmiş grafikler, yeni eklenen özellikler ve karakterlerle birlikte eski Baldur’s Gate tecrübesini bir kez daha yaşamamızı sağlayan Enhanced Edition, büyük oranda beğeniyle karşılandı. Maalesef bu tarz yeniden çıkartılan oyunlarda tüm oyuncuları memnun etmek pek kolay değildir. Orijinal oyunda olmayan The Black Pits macerası, yeni sınıf kombinasyonu gibi eklemeler, nedense bazı oyuncuların burun kıvırmasına neden oldu. Bir grup yenilikleri yetersiz bulurken, karşı tarafta ilk oyunun aynısının günümüze uyarlanmış halini bekleyen bir kitle vardı. Fakat Enhanced Edition ile gelen farklı platformlardaki oyuncuların multiplayer Baldur’s Gate oynayabilmesi büyük bir artıydı.

Bununla birlikte Enhanced Edition’ın can sıkıcı bugları göz ardı edilemeyecek kadar çoktu. Elbette Overhaul Games zamanla bu bugları düzeltti ve oyun deneyimini yükseltti. Benim karşılaştığım en ciddi problem oyunun Steam Cloud Save özelliğini açamamam ve oyunun Steam’den açılırken arada sırada Steam’i çökertmesi ve baştan başlatmak zorunda bıraktırmasıydı. Bu yaşadıklarımın oyun deneyimini bozan ve biraz da can sıkan problemler olduğunu söylemeliyim. Onun dışında oyun içinde karakterlerin birbirlerine çarpıp kilitlenmeleri gibi hatalarla da karşılaştım.

Baldur’s Gate 1998 yılında çıktığında büyük ses getirmişti. Aradan geçen bunca yıla rağmen halen oynaması epey keyifli bir oyun olarak karşımıza çıkıyor. Elbette bunda Enhanced Edition ile gelen yeniliklerin epey payı var.

Enhanced üzerinden geçen 9 yıl…

Aslına bakarsanız 1998 yapımı efsanevi bir oyunun günümüz (şaka gibi 9 yıl geçmiş Enhanced Edition çıkalı) seviyesine çıkartılması henüz Baldur’s Gate ile tanışmamış nesillerin oyuna göz atmalarını sağlayacak önemli bir şanstır.

Tarihin en özel oyunlarından birinin bu yenilenmiş halini bitirmek benim için keyifli bir serüvendi. Gerek orijinal oyuna gerekse de Enhanced versiyonuna birçok kez başlamış ama bitirmek bir türlü kısmet olmamıştı. -Dikkat ettiyseniz son dönemde hep böyle yarım bıraktığım oyunlara geri dönüş yapıyorum.- Artık ilk Baldur’s Gate’i bitirmenin iç huzuru ile ikinci oyuna başlayabilirim. Onu da uzun süre oynamış ama bitirmeyi başaramamıştım. Şimdi fırsat ayağıma geldi. Baldur’s Gate 2: Enhanced Edition ile serinin ikinci oyununa başladım tekrardan. Bu sefer ümitliyim, onu da bitireceğim.

Son olarak rol yapma oyunlarındaki karakter tercihlerimden bahsetmek istiyorum. Ben rol yapma oyunlarında Ranger ile oynamayı tercih ediyorum genelde. Hem kılıç hem de ok kullanabilen bir karakteri oynamak bana büyük keyif veriyor bana. FRP ile ilk tanıştığım yıllarda okuduğum ve büyük keyif aldığım Drizzt Do’Urden maceraları, biraz da Dragonlance ve Tanis Half-Elf etkisi olsa gerek.

Yazıyı yavaş yavaş kapatırken Baldur’s Gate’in günümüz RPG oyunlarındaki mekaniklere kıyasla biraz geri kaldığını kabul ettiğimi eklemek istiyorum. Enhanced versiyonundaki yenilikler bile bu durumu kurtarmaya maalesef yetmiyor. Fakat Baldur’s Gate’in arka planında yatan devasa evrenin derinliği düşünülünce ben bu eksiklikleri genel anlamda dert etmememiz gerektiğini düşünüyorum. Her şeye rağmen kendinizi oyunun hikayesine ve dünyasına kaptırmanızı öneriyorum.

Rol yapma oyunu sevenlerin zaten yalayıp yuttuğunu bildiğim Baldur’s Gate’in ikinci oyunda çıtayı daha da yükseğe çıkarttığını bildiğim için, heyecanla Baldur’s Gate 2: Enhanced Edition semalarına doğru yelken açıyorum izninizle.

Attığınız zar 20 gelsin, dolunay gecenizi aydınlatsın dostlar.

Ufuk’un Notu: 8/10


Bu yazının ardından, 2001 yapımı point & click macera oyunu Runaway’a dair fikirlerimi okuyabilir, ya da Yunan tanrılarına meydan okuduğumuz unutulmaz aksiyon macera oyunu God of War incelememe göz atabilirsiniz.

Bir Cevap Yazın