Jessica Jones bir Marvel ve Netflix ortak projesi. Hatırlarsanız, daha önce Düşlerden Gerçeğe’de dizinin fragmanını sizinle paylaşmıştım.
20 Kasım’da Netflix 13 bölümlük ilk sezonun tamamını yayımladı. İlk sezona ilişkin izleyicilerden ve eleştirmenlerden gelen izlenimler olumlu. Bu da dizinin ikinci ve hatta üçüncü sezon ile devam edebileceğini işaret ediyor.
Jessica Jones Marvel’ın en bilinen karakterlerinden birisi değil ama Alias ve The Pulse adında iki çizgi roman serisi olan bir süper kahraman. Yani kendisi üçüncü sınıf bir karakter gibi bir çizgi romanın iki sayfasında görünüp kaybolan bir kişilik değil. Bu durum kendisinin Marvel evreninde bir Iron-Man, Spider-Man seviyesinde olmadığı gerçeğini elbette değiştirmiyor. Zaten Jessica Jones tam anlamıyla bir süper kahraman da değil. Süper kahraman olup maske takıp Jewel ismiyle çatılarda zıplayıp, Hell’s Kitchen’a barış getirmeyi düşünüp, bunu gerçekleştirmemiş birisi. Bütün bunlardan vazgeçip bir özel dedektif olarak hayatına devam etmeyi seçmiş.
Kilgrave, nam-ı değer Purple Man (dizide David Tennant muzaam oynamış ve çok yakışmış) Jessica Jones’u (Krysten Ritten tarafından candlandırılıyor) beyin gücüyle kontrol altına alıp onun süper güçlerini kendi çıkarları için kullandıktan sonra, Jessica Jones bir şekilde Kilgrave’den kurtulur. Dizi de bu kurtuluşun ardından Jessica Jones’un normal hayata dönme çabasını ve Kilgrave’in tekrar ortaya çıkışını öğrenmesi ile onu etkisiz hale getirmek için çabalamasını konu alıyor.
Netflix Marvel ortaklığının ilk ürünü olan Daredevil’ın kardeş dizisi diyebileceğimiz Jessica Jones’un ilk dört bölümünü izledim. Bir ilk inceleme karalayacak kadar bilgim var diye düşünüyorum. Bu çerçevede hemen bir Daredevil-Jessica Jones karşılaştırması ile başlamak istiyorum. “Daredevil mı Jessica Jones mu?” diye soracak olursanız ilk dört bölüm kıyaslamasında Daredevil ağır dövüyor Jessica Jones’u diyebilirim. Peki hangi konularda bu üstünlük? Öncelikle Jessica Jones Daredevil kadar ilgi çekici bir karakter olarak yansıtılmamış. Daredevil maskeli bir karakter olduğu için dövüş sahnelerinde dublör kullanıp daha aksiyon dolu sahneler kurgulamak mümkün. Ne yazık ki Krysten Ritten dövüş sahnelerinde tecrübesiz olduğu için bu seçenek minimumda kullanılıyor. Kurgu ve hikaye konusunda da Daredevil genel olarak daha başarılı. Hell’s Kitchen’da geçen iki hikayede Daredevil’ın gerçek bir süper kahraman olmasından dolayı her türlü merdiven altı imalathane, yüksek bina çatıları vs. dolaşılırken, Jessica Jones süper kahramandan çok özel yetenekli bir özel dedektif gibi görünüyor. Bu da mekan seçimlerini etkiliyor doğal olarak. Genel olarak Daredevil’ın üstünlüğü bu noktalar. İki dizinin de oyunculuk noktasında başarılı olduğu kesin. En önemlisi, ikisinin de başarılı kötü adam profilleri var. Purple Man rolünde David Tennant çok yakışmış.
Daredevil ile kıyaslayınca Jessica Jones kötü bir dizi gibi görünmüş olabilir. Oraya hemen bir pasta cila çekelim. Jessica Jones iyi bir dizi. Yukarıda Daredevil’ın üstün olduğu yönler Jessica Jones için eksik değil, sadece ortalama. Onun dışında Jessica Jones iyi bir seyirlik. İçindeki ufak Marvel Cinematic Universe göndermeleri ve diğer Marvel karakterlerine yapılan atıfları izlemek bile keyifli.
İlk dört bölüm için başarılı bulduğum Jessica Jones’un ilk sezonunu bitirip genel bir sezon değerlendirmesi de yazmayı planlıyorum. Başka bir arzunuz?