Katar’ın 2022 Dünya Kupası’nın ardından spor, sağlık, eğitim ve kültür alanlarında Ortadoğu’nun en önde gelen ülkesi olma hedefine daha önceki iki yazımda değinmiştim. Hangi yazılardı onlar bir hatırlayalım:
- Körfez Ülkelerinde Çalışmak İsteyenlere Tavsiyeler
- Katar’ın Ev Sahipliği Yapacağı 2022 Dünya Kupası Hazırlıkları
Bu arzularını gerçeğe dönüştürme konusunda oldukça azimli bir yol haritası çizen Katar hükümeti, prestijli bir yapının açılışını yaparak kültürel ve sanatsal açıdan önemli bir hedefini gerçekleştirmeyi başardı. 28 Mart 2019 günü Katar’ın başkenti Doha’da dünyaca ünlü isimlerin katıldığı bir törenle açılan Katar Ulusal Müzesi (National Museum of Qatar) o günden itibaren ziyaretçi kabul etmeye başladı.
Ben de biraz gecikmeli olsa da müzeyi ziyaret etme şansına eriştim ve bu vesileyle gördüklerimi ve izlenimlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bunu yaparken, müzenin mimarisi, içeriği, içerisinde sergilenen eserler ve teması üzerinde durmaya çaba göstereceğim. Hiçbiri uzmanlık alanım olmadığı için değerlendirmelerimin subjektifliğini mazur göreceğinizi temenni ediyorum.
Akıl Almaz Bir Mimari – Çöl Gülü
Öncelikle karşımızda son derece ilginç bir yapı olduğunu görüyoruz. Bir şeye benzetmekte zorlanacağınızı ve biçimsiz, anlamsız bir şekil olarak tanımlayacağınızı tahmin ediyorum. Biraz hayal gücü ile uzak bir galaksiden gelen bir uzay gemisine benzetebilirsiniz pekala… Şaka bir yana karşımızdaki yapının dayandığı gerçek bir nesne var. Bizim kültürümüzde pek karşılaşmadığımız ama Arap Yarımadasında bilinen bir şekil: Çöl gülü.
Çöl gülünden esinlenilerek tasarlanan bu yapının tasarımında Fransız mimar Jean Nouvel‘in imzası var. Son derece komplike ve çözülmesi zor yapısal ve mimarı sorunlarını beraberinde getiren bu tasarımın hayata geçirilmesinin ne kadar yıpratıcı olduğunu tahmin edebilirsiniz.
Katar Ulusal Müzesi’nde Bizi Neler Bekliyor?
Müzenin içerisinde son dönemde bir çok müzede görmeye alıştığımız gibi hediyelik eşya dükkanı, restaurant ve galeriler mevcut. Bunlarla birlikte ilginç bir detay da müzede bizleri bekliyor. Sheikh Abdullah bin Jassim Al Thani’in müzenin arazisi üzerinde bulunan eski konağı yenilenerek korunmuş ve müzenin bir parçası haline getirilmiş. Bu kadar modern bir yapıda gezerken bir anda kendinizi eski bir Katar köşkünün içerisinde bulmak enteresan bir deneyim. Henüz tüm galeriler ve tüm sergiler açılmamış olduğu için beklentiyi yüksek tutmayıp bu ilginç müzenin farklı mimarisinin tadını çıkarmak ve bol bol fotoğraf çekmekte yarar var.
Katar Ulusal Müzesi’nin birincil amacı isminden de anlaşılacağı gibi Katar’ın tarihine ışık tutmak. Katar’ın Dünya üzerindeki konumu, iklimi, bitki örtüsü, faunası, doğa olayları ile başlayan, ilk insan yerleşimi, toplumsal hayatın getirdikleri, çağlar boyunca yaşanan değişimler gibi konulara kadar uzanan bu detaylar harika bir sunum ile ziyaretçilere aktarılmış. Açıkçası sergilenen eşyalardan, parçalardan çok onların sergileniş biçimlerine odaklanacağınız enteresan bir müze deneyimi sunuyor Katar Ulusal Müzesi. Bir an için Fransa’nın ünlü müzesi Louvre ile kıyaslamaya kalktım ama bir yere varamayacağımı anlayınca vazgeçtim. İki müzenin amacı, içeriği ve temasal özellikleri o kadar farklı ki bir karşılaştırma yapmak haksızlık olacaktı.
Ailecek keyifli bir kaç saat geçirmemizi sağlayan Katar Ulusal Müzesi, Katar’da oturumu olan herkesin ücretsiz ziyaret edebileceği bir yer. Tatil için ülkeye gelenlerin müzenin internet sitesinden (güncel tutuluyor gibi görünüyor) güncel fiyatlandırmaya bakmasını öneriyorum. Müzede ücretsiz kablosuz internet de mevcut. Bu da artık olmazsa olmaz bir durum. Yine de belirtmekte fayda var.
Yolu Katar’a düşen herkesin vakit ayırıp uğraması gereken bir müze olmuş Katar Ulusal Müzesi. Planlarınıza dahil etmenizi öneriyorum.