Intergalactic, Bedük‘ün kendi tabiriyle en iyi albümü, çok iyi albümü.

Büyük ihtimalle benim gibi siz de kaçırmışsınızdır ama Bedük Intergalactic albümünün çıkışının ardından her bir şarkının doğuş hikayesini anlattığı bir Youtube yayını gerçekleştirdi. Canlı yayını atlamışım ama tekrarını izlerken bile gerçekten büyük keyif aldım. Vaktiniz varsa izlemenizi öneriyorum.

Yayını izler ve dinlerken şarkılar kulağıma bir hoş geldi. Günümüzde kendi kişiliğini, karakterini ve duruşunu bu kadar net, çekinmeden dinleyicilere aktaran az sanatçı var. Bedük bu açıdan en ufak bir yapmacıklık barındırmayan bir doğallıkla, yeri gelince biraz da ukala bir biçimde (hayvan gibi backgroundum var dedi mesela yayında) müziğini ortaya koyan, kafasına eseni masaya koymaktan geri durmayan bir müzisyen. Takdir ediyorum ve severek takip ediyorum.

Albümdeki her bir şarkının kendi başına değerlendirilebilecek, farklı bir tarzının oluşu Bedük’ün sound’unun genişlediğinin ve farklı yerlere evrilebileceğinin de bir ispatı gibi olmuş. Yayında “ne o popçu mu oldun?” diye soranlara; ne oradayım ne dışarıda, ortadayım gibi bir cevap vererek aslında müziğe bakışının ne kadar geniş olduğunu da ortaya koydu mesela. Bu kafada olmasanız Push the Button ve Altı Üstü gibi iki parça aynı albümün 1 ve 2 numaralı şarkıları nasıl olabilir ki? Ancak Bedük alır bu riski. Başkası olsa, “bunlar olmadı bu albüme, hadi bunları single çıkartalım,” derdi. Bedük ise eyvallahı yok, pat diye 1 ve 2 diye koymuş albüme, “n’oluyoruz lan!” oluyorsun albümü dinlerken. Tam bir çılgın Bedüklük.

Müzik evrenseldir ama Bedük Intergalactic’tir.

Intergalactic Bir Çalma Listesi

Albümün A1’i Push The Button tam bir The Chemical Brothers şarkısı. Shazam’a dinletin o bile öyle sanar, o derece. İkinci şarkı Altı Üstü türkü ezgili, konumlandırmakta zorlandığım bir şarkı. Acayip bir şey. Üçüncü şarkı Ankara’nın Delisi stadyumlarda marş olur. Öyle coşkulu bir enerjisi var. İnsanın zıplaya zıplaya, kolunu havaya kaldırarak söyleyesi geliyor. Dördüncü parça Cloud Nine tam bir Bedük şarkısı. Temposu, sözleri ile çok Bedük bir şarkı olmuş. Albüme adını veren Intergalactic ise herkesin değindiği gibi Daft Punk’tan çıksa Youtube’da 1 milyar izlenirdi. O derece iyi. Altıncı Parça olan Geldikleri Gibi, Bedük’ün bizi Press Start öncesi iç huzura erdirdiği, temposu stabil ama sözleri anlamlı bir şarkı. HaicH ile düeti olan Press Start ise Fifa 2021’de görmeyi arzu ettiğimiz bir çalışma. Parçada tam Fifa menü müziği havası var. Zaten Youtube yayınında kendisi de Fifa’da bu parçayı görmek istediğini söyledi. İnşallah hocam, inşallah. Kırıntı yine Bedük’ten duymaya alıştığımız tarzda hoş bir Algida reklamı, aman pardon yaz şarkısı. Anladınız siz onu… Attention ile yaz geceleri dolup taşması beklenen – covid ile biraz zor ama- beach club’lara göz kırpan Bedük, albüm içindeki genel sound’u koruyarak daldan dala atlamadaki yeteneğini yine konuşturmuş. Albümün onuncu ve son parçası olan Santa Fe, Altı Üstü gibi barındırdığı yerel tınılar ile bambaşka bir kapanış parça olmuş. Santa Fe sonrası albümden aldığınız keyfi iyice oturtmak için tüm parçaları tekrar dinlemeye başlayabilirsiniz.

Anlayacağınız albümdeki her bir parçanın seveni olacaktır. Bu parça olmamış diyeceğim bir şarkı yok. Bedük tüm albüme eşit özeni göstermiş. Sırıtan, eksik duran bir çalışma yok. Her ne kadar tüm şarkılar birbirinden alakasız gibi görünse de Bedük evreni içerisinde bir tutarlılık da barındırıyorlar. Yani, on ayrı müzik galaksisini tek bir yıldız kümesinde toplamayı başarmış Bedük. Bu kümeye de Intergalactic demiş. Ne de iyi etmiş.

Özgün sanatçıya aç olduğumuz günümüz müzik piyasasında hak ettiği yere ulaşmasını dilediğim Bedük’ün albümünü herkese öneriyorum. Intergalactic çok iyi albüm. Bedük’ün dediği kadar varmış.

Bir Cevap Yazın