Ben mi yaşlandım ve hiçbir şey beğenmeyen huysuz bir ihtiyara dönüştüm, yoksa bu film hakikaten çok mu kötü diye sorarak başlamak istiyorum. Büyük bir heyecanla yolu gözlenen ve Marvel Cinematic Evreni’ne (MCU) yeni bir soluk getirmesi beklenen 2021 yapımı Eternals’tan bahsediyorum. Ben yaşlandığımı kabul ediyorum ama filmin günahları benim huysuzlanmamın epey üzerinde. Bu yüzden sorun bende değil sende Eternals ve sana laflar hazırladım…

Marvel Sinematik Evreni MCU’nun dördüncü fazında karşımıza çıkmış ve yakın zamanda çıkacak olan filmler… Bu işin sonu çizgi romanlardaki gibi karmakarışık bir evrene doğru gidiyor, ben diyeyim size.

Farklı Bir Marvel Tecrübesi

Bildiğiniz gibi Marvel MCU’nun dördüncü fazında daha önceki filmlerde görmeye alıştığımız bilimsel tutarlılıklar barındıran altyapısını bir kenara bırakıp, Marvel çizgi romanlarında sık sık karşımıza çıkan kozmik, mistik ve fantastik öğelerle bezeli bir hikâye anlatmaya başladı. Bu açıdan Eternals’ın MCU evrenini daha önce pek uğramadığı noktalara ulaştırmak gibi ağır bir misyonu var. İlk defa tanıştığımız Eternals karakterleri bu dönüşümde ve genişlemede önemli bir hikâye anlatım aracı olarak kullanılmaya çalışılmış. Fakat filmi izledikten sonra görüyoruz ki Eternals bu yükün altından hiçbir açıdan kalkamamış.

Tamam MCU filmlerinin birer baş yapıt olmadığını kabul ediyorum. Hatta eleştirecek çok yönleri var. Ama şunu unutmamak lazım; bu filmlerin amacı sinemayı bir üst noktaya taşımak falan değil, sadece eğlenceli bir seyirlik olup izleyicinin merakını canlı tutmak. Bu açıdan MCU filmlerinin bu halleriyle en iyi film Oscar’ını alma hayalleri pek gerçekçi gelmiyor bana. Fakat ben bugüne kadar hiçbir MCU filminin Eternals kadar bozuk tempolu, vasat ve sıkıcı diyaloglarla bezeli, ilgi çekicilikten uzak hikâye anlatımıyla ve en kötüsü de ruhsuz yönetmenlikle vizyona girdiğine tanık olmamıştım. Filmin her yeri dökülüyor sevgili Romalılar. Marvel ve dolayısıyla büyük abisi Disney, bu filmin bu şekilde vizyona girmesine nasıl izin vermiş, aklım almıyor.

Eternals’ın oyuncu kadrosu epey sükseli aslına bakarsanız. Gelgelelim kağıt üzerinde 3-5-2’yi iyi oynayacağınızı düşündüğümüz bu kadro sahada hiçbir varlık gösteremiyor. Koşu mesafelerine bakar…. tamam devam etmiyorum.

Eski Marvel’a Yeni Âdet

Her yeni MCU filminin içinde jelatini açılmamış karakterler görmeye alışığız. Bu durum Marvel’ın süregelen sihirli formülünün önemli bir parçası. Bu yeni karakterlerin bir bölümü seyirci tarafından benimsenir ve daha sonraki filmlerde tekrar karşımıza çıkar. Bir bölümüyse beklenen ilgiyi göremez ve MCU’nun unutulup giden kahramanlarının arasına katılır. Fakat bugüne kadar hiçbir MCU filminde, karakterlerin top yekün seyirciyle bağ kurmaktan aciz olduğuna şahit olmamıştık. Eternals bunu da başarmış. Karakterlerin hiçbiri ilgi çekici değil. Kahramanların ne geçmişi ne bugünü ne geleceği, zerre meraklandırıyor bizi. Filme dair umut vadeden ve akılda kalıcı sahneler, film bitip perde kapanmadan dakikalar önce gösterilen birkaç klipten ibaret. Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır eyyyyy Marvel?

Abarttığımı düşünebilirsiniz. Abartmıyorum, hayatıma girseler arkadaş olmam ben bu karakterlerle. Ya da olurum ama tamamen popülerliklerini ve güçlerini kendi çıkarım için kullanmak maksadıyla olurum. Benden iyi villain olur şimdi düşündüm de… Sizce de bende Joker olmasa da bir Two Face, efendime söyleyeyim bir The Riddler tipi yok mu? Neyse, konumuza dönelim.

Eternals’ta karakterler düz ve sıkıcı aksedilmiş olsa da, arka planda mutlaka güzel bir hikâye vardır diye umabilirsiniz. Ama yok valla, zorlamayın boşuna. Çünkü filmin senaryosu, olay örgüsü, temposu ve kurgusu o kadar plansız ki, ne ufak ayrıntılar ilginizi çekiyor ne de büyük resimdeki gelişmeler merak uyandırıyor. İlginizi çekebilecek az sayıdaki detay da filmin sakız gibi uzayan diyalog dolu sahnelerine kurban gidiyor zaten. Tüm bu tutarsızlıklar film boyunca sayısız kez tekrarlıyor ve filme dair tüm heyecanınızı emiyor. Bir de filmin hiç epik sahnesinin ve sinematografik olarak fark yaratan bir sekansının olmaması problemi var ki, ben bunu da affedemiyorum. Filmin görüntü yönetmeni Ben Davis‘in daha önceki işlerini bilmesek, ona söveceğiz ama tecrübesine hürmeten sövemiyoruz. Zira kendisi Guardians of the Galaxy ve Doctor Strange gibi harika görünen filmlerde de karşımıza çıkmıştı. Demek ki kabahat onun değil.

Üstteki söylediklerimden de anlayabileceğiniz gibi filmin birçok anında “Ben şimdi ne izliyorum,” derken buluyorsunuz kendinizi. Sanki 2-C sınıfındaki öğrencilerin düzenlediği bir piyes oynanıyor perdede. Şaka gibi, ama değil. Normalde MCU filmlerinin kendi içinde bir tutarlılığı ve az çok merak uyandıran bir hikayesi vardır. Burada durum hiç öyle değil. Dünyaya musallat olan ilahi varlıklara kadar yükselmiş kozmik ölçekteki ana hikâye bile o kadar karikatürize ki, bir türlü sizi içine çekmeyi başaramıyor.

Film Celestials gibi ilahi karakterleri karşımıza çıkartıp onları bile sıkıcı yapmayı başarmış. Helal olsun valla. Bu başarı bir Oscar’ı hak etmiyor mu sizce de?

Problem Burada: Vasat Yönetmenlik

Açık konuşmak gerekirse ben bahsettiğim tüm bu problemlerde suçu yönetmende buluyorum. Böyle de kolay suçlarım ben adamı işte. Nomadland ile en iyi yönetmen dalında Oscar heykeli kazanan Çinli yönetmen Chloe Zhao, Eternals ile epik bir süper kahraman destanı yaratmaya çalışmış. Ama masaya MCU’ya yakışmayacak çorba bir film çıkmış. Restoranda önüme koysalar, geri yollarım. Tatlı mı tuzlu mu acılı mı, ne bu şimdi? Yönetmenin kafa karışıklığı filmin her yerine sirayet etmiş. Belki de Marvel çok karıştı, yönetmen de bir yerden sonra sorumluluk hissetmeyi bıraktı, ne haliniz varsa görün dedi, bilemiyorum. Spekülatif tabi bu dediklerim.

Marvel’ın SJW Aşkı Kabarmış

Bir de işin SJW boyutu var. Marvel’ın bu konuya bu kadar açık bir biçimde el atması da enteresan aslında. Filmi izlememişler için spoiler olacak ama filmin olay örgüsü için hiç önemli olmadığından, anlatmakta bir sakınca görmüyorum: Filmde erkek eşcinsel bir çift var ve bir sahnede bunların öpüştüğünü görüyoruz. Bu sahne nedeniyle film Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt ve Bahreyn’de vizyona sokulmadı. Disney gelen tüm taleplere rağmen bu sahneyi çıkarmayı kabul etmemiş diyorlar. Ayrıca film Çin’de de vizyona girmedi. Ama onun asıl sebebi biraz farklı. Yönetmen Chloe Zhao, Çinli olmasına rağmen Çin rejimini eleştiren açıklamalarda bulunmuş bir isim. Bu yüzden Eternals Çinli seyirciler ile buluşamıyor.

Tüm bunlar filmin basit bir MCU filminden öte başka maksatlar da içeren bir yapım olduğu izlenimini almamıza neden oluyor. Yani filmin iyi ya da kötü olması belki de Disney için hiçbir zaman mühim değildi. Önemli olan MCU’nun genişlemesi ve gerekli yerlere istenen mesajların ulaştırılmasıydı… Örneğin eşcinsel çiftin öpüştüğü sahnenin hikâyeye en ufak bir katkısı dahi olmamasına rağmen neden bu şekilde gözümüze sokulduğunu anlayamadım ben açıkçası. Disney’in pazar kaybını göze alarak bu sahnesinin arkasında durmasının maksadını çözemedim. Neyse canım, ben kimim ki bunları anlamaya çalışıyorum. Düz izleyiciyiz önünde sonunda, izle geç babacım.

Selam dünyalılar biz dostuz, sizi başka galaksilerden gelen kötü düşmanlara karşı korumaya geldik. Bir saniye, neden panik halinde bizden kaçıyorsunuz?

Olmamış

Tüm bunlar ışığında, kör göze parmak bilinçli seçimler nedeniyle oldukça eğreti duran, kötü yönetmen tercihleri ve montaj masası faciaları sebebiyle keyif vermeyen bir yapım olmuş Eternals. MCU’nun ortalama film kalitesinin oldukça altında bir yapım diyebiliriz.

Filmin MCU tarihindeki yeri ileride ne olur bilemiyorum ama ben bu filmi unuttum gitti bile. Konumuz neydi pardon? Bakın nasıl da sildim hafızamdan.

Vizyona girmesi beklenen MCU filmleri için bağlantı niteliği taşıyacak birkaç noktasını aklımda tutarım o bana yeter. 50Kb’dan fazla beynimde yer harcamam bu film için. Bir daha da Davos’a, pardon, açıp izlemem ben bu filmi. Oysa Eternals gibi güçlü ve kudretli karakterleri ve Celestials gibi ulu ve tanrısal varlıkları karşımıza çıkartması ile önemli bir görevi vardı bu yapımın. Yazık olmuş. Belki yeni konsollarda remastered versiyonu çıkar onu izleriz diyeceğim ama o da oyunlar için geçerliydi, değil mi? Olmadı Director’s Cut artık. Neyse, mevzu böyle yani.

Umarım Disney bu filmin aldığı olumsuz eleştirilerden gerekli dersleri çıkartır. Zaten sinema sektörünü domine ediyorsunuz, bir de filmlerin kalitesini düşürürseniz, vay bizim halimize… Bakın hiç acımam dönerim yüzümü DC’ye, sonra ağlarsınız seyirci kaçıyor diye, benden söylemesi. Hadi bakalım canım benim, görüşürüz.


Hazır gelmişken bize birkaç inceleme daha ateşlesene diyenler Shang-Chi eleştirime buradan, Dune’a dair fikirlerimi paylaştığım yazıya da şuradan ulaşabilirler. Sonrası size kalmış. Derya deniz buralar bir dolaşıverirsiniz artık uğramışken…

Bir Cevap Yazın