Suicide Squad’a Dair İlk Yorumlar
Aslında, hafta başında DC Comics ve Warner Bros. birlikteliğinin sinema perdesindeki son ürünü olan Suicide Squad ile ilgili basın ambargosunun kalkmasıyla duymaya başladığımız ilk yorumlardan sonra beklentimizi düşürmek zorunda kalmıştık. Kabul ediyorum, Batman v Superman: Dawn of Justice bir hayal kırıklığıydı ama Suicide Squad’a dair içimizde bir umut vardı.
Hep beraber “Acaba DC Extended Universe çatısı altında Marvel’ın Guardians of the Galaxy‘de tutturduğu ana hikayeye paralel akan yan hikayeler konseptini Suicide Squad ile yakalayabilir mi?” diye düşünüyorduk. Hadi Zack Snyder‘in Batman v Superman ile başarısız olduğuna şaşırmadık diyelim. (Başarısız olan sanki Zack değil de başkasıymış gibi bir de adama Justice League çektiriyorlar. DC’de ve Warner’da nasıl bir vizyon varsa artık.) Peki David Ayer de mi kötü yönetmen? Suicide Squad da mı çapsız yönetmen kurbanı? Fury, Street Kings, End of Watch gibi diskografisinde kalbur üstü filmler olan Ayer bu kadar kötü bir yönetmenlik nasıl yapmış olabilir? Milletin yerden yere vurduğu Suicide Squad üzerine konuşmaya başlayalım.
Salondaki Yerimizi Alıyoruz
Filmi dün gece 10.30’da The Pearl Qatar’daki Novo Cinema’nın IMAX salonunda izledim. Doha dün akşam %93 nem oranı yetmezmiş gibi bir de felaket bir kum fırtınası ve toz bulutu saldırısı altındaydı. Bu hava koşullarına rağmen salonun en az %75’i doluydu. Bu da Suicide Squad’ın olumsuz görüşlere rağmen belirli bir hasılat elde edeceğine dair önemli bir sinyal. Yani DC’nin ve Warner Bros.’un elinde durduğu yerde para basabilecek bir kaynak materyal var. Saçmalamadığınız sürece buradan ekmek çıkartabilmeniz lazım.
DC ve Warner Batman v Superman: Dawn of Justice’e Gelen Eleştirileri Yanlış Anlamış
Durum çok açık; Suicide Squad montaj masasında son nefesini vermiş. DC ve Warner Bros., David Ayer’in filmini beğenmeyip yeni sahneler çektirmiş ve aşağıda bağlantısını verdiğim ilk fragmanda izleyiciye verilen “Bu film Batman v Superman gibi karanlık değil. Dersimizi aldık. Bakın bu daha eğlenceli” duygusunu arttırmak istemiş. Çünkü adamlar aynı tepkileri almaktan ölesiye korkmuşlar. Sonuç olarak montaj masasında kesilip biçilen, kıçı başı ayrı oynayan kafası kesik tavuk gibi ne anlatmak istediğini, nasıl anlatmak istediğini bilmeyen bir film ortaya çıkmış.
Suicide Squad’da Zack Snyder’in Batman v Superman’inde dahi görmediğimiz bir ton sorunu var. Tekrar çekilen sahneler ve eski sahnelerin arka arkaya eklenmesi ile film içinde film gibi bir abuk durum ortaya çıkmış. Bir sahnede müthiş renkli bir ekran, komiklikler şakalar, bir sonraki sahnede az öncekine tamamen tezat bir müzik, arka plan, acemi kamera açıları ve saçma kadrajlar ile çatışma sahneleri…
Filmi izlerken aklımda hep şu düşünce vardı; David Ayer, yaratıcı ekip, DC Comics’in ilgili yöneticileri ve Warner Bros. yetkilileri filmin her sahnesi, her görüntüsü için saatlerce tartışmış olmalılar. Uzun tartışmalar sonunda hangi grup hangi sahnede haklı bulunduysa o sahne filmde yer almış ve ortaya bu bulamaç çıkmış. Bu kadar birbirinden kopuk sahnelerin aynı filmde buluşmasının başka bir açıklaması olamaz. Filmde bütünlük namına tek bir emare yok. Ayrı ayrı çekilmiş sahnelerin birbiri ardına gelişigüzel eklenişinden oluşmuş bir film Suicide Squad. Belki de, eldeki malzeme ile daha kısa ama daha doyurucu iki ayrı film yapılabilirdi. Bu sorunun bir kısmının yayınlanacağı söylenen Director’s Cut sürümünde giderilebileceğini düşünüyorum.
Will Smith, Margot Robbie ve Diğerleri
Filmin oyuncu kadrosu kağıt üzerinde bayağı sağlam. Will Smith (Deadshot), Jared Leto (The Joker), Margot Robbie (Harley Quinn), Joel Kinnaman (Rick Flag), Viola Davis (Amanda Waller), Jai Courtney (Boomerang), Jay Hernandez (Diablo) , Adewale Akinnuoye-Agbaje (Killer Croc), Ike Barinholtz (Griggs), Scott Eastwood (Lieutenant GQ Edwards) ve Cara Delevingne (June Moone / Enchantress) gibi isimleri bir araya getirmek bile önemli bir başarı.
Performans ve perdede görünme süreleri de dikkate alındığında Will Smith ve Margot Robbie’nin filmi sürüklediğini söyleyebiliriz. Robbie’nin Harley Quinn performansı çizgi romanlar düşünüldüğünde beğenilmeyebilir ama bu tarz bir kadın karakteri sinema perdesinde görme şansınız pek yoktur. O açıdan alışık olmadığımız ve hatta garipsenebilecek bir karakter ortaya çıkmış. Will Smith’e filmin dram yükünü vermelerinin ardından “Marvel’in Hawkeye‘ı varsa bizim de Deadshot’ımız var” düşüncesi yatıyor olsa gerek. Deadshot’ın hikayesinin detayını filmi izleyince görürsünüz burada anlatıp zevkinizi kaçırmak istemiyorum. Jared Leto’nun Jokeri’ni beğenmedim. Batman’in azılı düşmanı olan Joker’in daha oturaklı bir karakter olarak gösterilmesini beklerdim. Zaten filmin genelinde karakterlerin yüzeyselliği göze çarpıyor ama Joker için bu durum daha da belirgin olmuş. Jared Leto’nun geçen gün söylediği “daha çok sahnem vardı ama montajda kesmişler” lafı bunun destekleyicisi bir açıklama olmuş.
Filmde cameo yapacağını daha önceden bildiğimiz Batman ve sürpriz bir başka Justice League karakteri de ekranda kısa bir süre görünüyorlar ama o kadar anlamsız ve vasıfsız bir şekilde kullanılmışlar ki, karizmalarına kesinlikle yakışmıyor. Olmasalar da olurmuş, en azından ben bu paragrafı yazmak zorunda kalmazdım.
Toparlarsak, Suicide Squad vaddettiği hiçbir şeyi gerçekleştirememiş. Kötü senaryo, zayıf kurgu, başarısız montaj, dağınık yönetmenliği ve uyumsuz tonu ile sinemada değil de evde izlenebilecek bir film. Filmin Guardians of the Galaxy’den aşırmaya çalıştığı güzel soundtrack albümü konusunda bile uyumsuz müzik ve ses seçimleri nedeniyle başarı sağlanamamış. Seçilen şarkılar güzel ama film gibi onlar da uyumsuz. Canı süper kahraman filmi izlemek isteyenlere Suicide Squad yerine önerilerim şöyle;
- Eğlenceli bir anti-kahraman filmi seyretmek isteyenleri Deadpool izlemeye davet ediyorum. Hem de biraz kan görmüş olursunuz. Suicide Squad PG-13 etiketi alabilmek için patlayan helikopterlere, kılıç dövüşlerine, ağır silahlarlı çatışma sahnelerine rağmen, kimsenin burnu kanamadan bitiyor. Şaka değil gerçek.
- İyi bir süper kahraman filmi izlemek isteyenler için ise Captain America: The Winter Soldier ya da X-Men: Days of the Future Past doğru tercihler olacaktır.
Ufuk’un Notu: 5/10
[…] en başta söyleyeyim mi? Benim beklentim zaten düşüktü, şimdi daha da düştü. Suicide Squad‘daki gibi tonu tutmamış bir film geleceğini öngörüyorum. “Bu düşünceni […]