John Wick

Filmin Adı : John Wick
Türü : Aksiyon, Macera
Yapım Yılı : 2014
Süre : 101 Dakika
Yönetmen : Chad Stahelski
Senaryo : Derek Kolstad
Oyuncular : Keanu Reeves, Michael Nyqvist, Alfie Allen
Bütçe : 20,000,000 USD
Gişe Geliri : 36,692,542 USD (13 Kasım 2014 itibariyle)
IMDB Puanı : 7,9

Keanu Reeves’in kendine has boşvermişliğinin John Wick ile uyumu

Keanu Reeves’i severim. Vakti zamanında tip olarak beni kendisine benzeten insanların olmuş olması buna etki etti mi bilmiyorum ama Keanu’nun filmlerini genelde izler ve beğenirim. Elimde Keanu Reeves’in bir fotoğrafı ile berbere girip “Abi bana bundan yapsak yakışır mı?” dediğim gençlik anılarım bile var. Mimikleri olan, karakterine bürünen iyi bir oyuncu olamadı belki ama o donuk, umursamaz, boşvermiş ve başınabuyruk havası Matrix, Constantine ve Speed gibi filmlere gayet oturmuştu. Kariyeri boyunca bir Oscar alması zor olacak gibi görünüyor. Gerçek hayatta da bir çok zorluk yaşamış bir insan oluşu da beni kendisine yakın hissettiriyor olabilir, kabul ediyorum.

John

Filmin konusu nedir diye soranları buraya alalım!

John Wick aslında Keanu Reeves’e cuk oturan bir karakter olmuş. Yine boşvermiş, hayattan kopmuş bir karakter ve yine ortalığın tozunu atan bir kahraman (iyi mi kötü mü tartışılır)… John Wick, evlenmesi ile birlikte eski işinden elini eteğini çekmiş eski bir kiralık katilin karısının vefatı sonrasındaki depresyonu ve sonrasında gelişen olaylarla birlikte intikam amacıyla son bir kez daha eski işine geri dönüşünü konu eden vurdulu kırdılı aksiyon filmi… Başka da birşey yok zaten olay bu, dağılabilirsiniz.

Filme ısınamadım, sorun bende mi?

İntikam sineması John Wick ve Equilizer ile son dönemde iki yeni üye kazandı. Bu türün Mel Gibson’un rol aldığı Payback gibi başarılı örnekleri de varken John Wick’i başarılı bir film olarak görmek zor. Film sizi hiçbir şekilde kendine bağlayıp herhangi bir karakter ile etkileşime sokamıyor. Sürekli üçünkü bir kişi olarak izlemek zorunda bırakıldığınız bir kavganın içinde bırakılmış gibi hissediyorsunuz. Bırakayım da yesinler birbirini deyip salonda çıkasınız bile gelebilir. Filmi yerden yere vurmak istemiyorum, o kadar kötü bir film değil sonuçta ama ortada konu ve kurgu namına pek birşey olmayınca bende tuzu olmayan yemek benzeri bir tat oluşuyor. Bu filmde de bu hisse kapıldım, napayım. John Wick’in geçmişinin diğer karakterler tarafından anlatıldığı, John’un gözünüzde “ohaaa” seviyesine çıktığı anlar hoştu. Çünkü bu sahneler karakter ile ilgili kafanızda “bu herif geçmişte acaba ne manyak şeyler yapmıştır” şeklinde senaryolar kurduran ve karakterin geçmişini seyirci olarak sizin şekillendirdiğiniz sizi karaktere yakınlaştıran anlardı.

Müzik, ses, görsellik sırıtmıyor ama tadı yok

Oyunculuk, müzik, ses, görsel yönetim konularında hoşunuza gidecek ekstra detaylar var diyemiyorum. Hepsi filmin içinde olması gerektiği için varlar, o kadar . Dövüş sahnelerinin kareografisi yerinde ve başarılı. Buna diyecek birşey yok. Zaten birtek o sahnelerde film sizinle iletişime geçmeye, varlığını hissettirmeye çalışıyor. Tabi ortada çok fazla kan olduğunu da söylemeliyim. Benim “eehh yeter ama” noktasına geldiğim uzun ve kanlı sahneler vardı ki bittiğinde “hele şükür” demek zorunda kaldım .

Johnn

Bu film için sinemaya gidelim mi?

Diyelim ki bir alışveriş merkezindesiniz ve bir arkadaşınız ile buluşacaksınız ve aksilik bu ya az önce arayıp iki saat gecikeceğini söyledi. “Sinemaya gideyim bari” deyip seanslara baktınız ve on dakika sonra bu filmin başlayacağını gördünüz. Bu durumda girin izleyin, alaska frigo’nuzu yiyin. Diğer seçeneklerin hepsi için bu filmi evde Blu-ray ile izlemek daha mantıklı bir seçenek. İzlemezseniz de sizin için büyük bir kayıp olmayacaktır. Keanu koçum sen de artık yap bir sıçrama olgunluk dönemindesin, di mi ama? Hadi canım.

6/10

1 Yorum

Bir Cevap Yazın