1995 yapımı Mortal Kombat filminin benim için farklı bir yeri vardır. Çocuk halimle sinemada ilk izlediğimde beni epey heyecanlandırdığını çok iyi hatırlıyorum. Ne kadar klişe bir film olsa da, aklıma esip ne zaman izlesem beni içine çekmeyi başarmıştır. Zamanında Mortal Kombat’a ve Mortal Kombat 2’ye çok jeton kaptırmış birisi için şaşırtıcı değildi bu durum. Benim gibi hislere sahip olan başkaları olduğunu biliyorum. 30+ yaşlardaki oyun severlerin hatırı sayılır bir bölümü bu ekoldendir.

Mortal Kombat seyirciyle buluşalı 26 sene olmuş. Şaka gibi ama hiç komik değil…

Mortal Kombat – 95 Yapımı Filme Dair

1995 yılında vizyona giren Mortal Kombat öncesi seyirciyle buluşan ve vasatı aşamayan Street Fighter, Super Mario Bros. ve Double Dragon denemeleri video oyun uyarlamalarının sinemada başarısının bir hayli zorlu bir yol olduğunu işaret ediyordu. Fakat 18 milyon dolar gibi cüzi bir bütçeyle çekilip 122 milyon dolar gişe geliri elden eden 1995 yapımı Mortal Kombat filmi bir umut ışığı olmuştu.

O köprünün altından çok su aktı. Tomb Raider, Assassin’s Creed, Warcraft ve Doom gibi yapımlar geldi geçti. Fakat tüm bu maziye rağmen bugün düşündüğümüzde, 1995 yapımı Mortal Kombat’ın fena olmayan bir video oyun uyarlaması olduğu hissine kapılıyoruz. Zamanında çok eleştirilmiş ve kimilerince yerin dibine sokulmuş bir filmin, “o kadar da kötü değil aslında,” seviyesine yükselmiş olması da trajikomik aslına bakarsanız. Bazı kült filmler de o seviyeye böyle çıkarlar zaten. Ünlü ressamların eserlerinin ölümlerinden sonra değerlenmesi gibi…

Bu film hiç yapılmamış kabul etsek olur mu? Hadi silelim hafızamızdan…

Felaket Bir Devam Filmi Mortal Kombat Annihilation

Tabi 1995 yapımı bir filmin, üzerinden 20 yıl geçtikten sonra değer kazanmasının arkasında yatan sebeplerden biri de 1997 yılında çekilen ve felaket derecede başarısız olan devam filmi Mortal Kombat: Annihilation’dır. Annihilation o kadar kötüdür ki, sinemada izlediğimde çocuk aklımla bile yetersiz bulduğumu dün gibi hatırlıyorum. Sinema sonrası yediğim hamburger bile filmden daha fazla haz vermişti hatta. The Lost World: Jurassic Park, Contact, The Game gibi heyecan dolu filmlerin fink attığı bir yılda akıl almaz hatalar barındıran bir yapım olarak “Keşke hiç çekmeselermiş” dedirtmiş bir devam filmidir Annihilation. Onun bu başarısız performansı serinin ilk filminin hakkının yıllar sonra teslim edilmesinin altında yatan sebeplerden birisidir.

Mortal Kombat oyun serisi 11. oyun ile yoluna devam ediyor. O tarafta işler yolunda yani.

Annhilation Sonrası ve Video Oyun Dünyası

Annihilation sonrası sayısız video oyun uyarlaması sinema salonlarına teşrif etti. Yukarıda birkaç tanesini saydık. Kimisi başarılı, kimisi başarısız oldu ama hiçbiri o “Video oyunlarından film olmaz” duvarını yıkmayı başaramadı.  Ayrıca bu süre boyunca kimse Mortal Kombat’a elini sürmeye yeltenemedi. Ah Annihilation ah, Mortal Kombat film evreninin kökünü kuruttun resmen.

2010 yapımı kısa film Mortal Kombat: Rebirth açlığımızı biraz giderdi ve beklenti oluşturdu doğrusu. Bunun üzerine 2013’te Mortal Kombat: Legacy geldi ve sönen Mortal Kombat ateşi, tekrar duman çıkartır oldu.

Sinema evrenindeki sessizliğe rağmen oyun dünyasında Mortal Kombat fırtınası esmeye devam ediyordu. Warner Bros. ve Netherrealm Studios gayet başarılı oyunlar çıkartarak Mortal Kombat en iyi dövüş oyunları arasında tutmayı sürdürdüler. Bu başarı elbette cezasız kalamazdı ve sinemada harcanması gerekiyordu(!). Nitekim puslu dağların eteklerinde bir huzursuzluk uğultusu duyulmaya başlandı… Bir kötülük uyanıyordu… Bir Hobbit, bir elf… Pardon yanlış oldu…

Filmimizin yönetmeni Simon McQuoid ile tanışın. Muhtemelen ismini daha önce hiç duymamıştınız…

Hadi Film Evrenini Sıfırlayalım!

2010 yılında, Mortal Kombat’ın film haklarını elinde bulunduran Warner. Bros’ta bir hareketlenme oldu. Bir senaryodan bahsediliyordu. Kahve makinesi etrafında toplanan plaza çalışanlarının kulaklarına Flawless Victory sözcükleri üfleniyordu. 2015 yılına geldiğimizde iş iyice ciddiye binmişti. Konu artık toplantı odalarında açık açık konuşulur olmuştu. 2016 yılının Kasım ayında Simon McQuoid yönetmen olarak açıklandı. Mortal Kombat tekrar beyazperdeye dönüyordu!

Ed Boon ve John Tobias’ın yarattığı karakterler Greg Russo ve Dave Callaham’ın senaristliğinde ve Oren Uzeil’in (Uziel ismini Mortal Kombat: Rebirth kısa filminden hatırlayabilirsiniz) hikâyeye ve senaryoya yaptığı katkıyla tekrar sinema salonlarına teşrif ediyordu.

Oyuncu kadrosu açıklandıkça beklentiler karışık bir hal almaya başladı. Kamera önünde dikkat çeken pek fazla isim yoktu. Hiroyuki Sanada ve Joe Taslim isimleri öne çıkıyordu ama filmi tek başına sürükleyecek bir oyuncu görünmüyordu. Hatırlarsanız ilk Mortal Kombat’ta Christopher Lambert’ın Raiden karizması ayrı bir seviyedeydi. Yeni filmde benzer bir yükü Sanada ve Taslim’in taşıması istenmişti anlaşılan.

Gelelim Filme…

Pandemi nedeniyle ötelenen vizyon tarihleri ve HBO MAX yayını eleştirilerini bir kenara koyduğumuzda, Warner Bros.’un film için fazla reklam yapmadığını söyleyebiliriz. Fragman gelene kadar filmin son derece zayıf olduğu hissi hakimdi takipçileri arasında. Ben de öyleydim hatta. Fakat fragman beni çok ters köşe yaptı. Bayıldığım, çok beğendiğim bir fragman vardı karşımda. Müzikleri, oyuncu seçimleri ve tonu ile “Bu iyi çıkacak galiba” dememe neden olmuştu. Beklentimi biraz daha yükseltip filmin çıkışını bekledim.

Mortal Kombat’ın, Legacy’yi çağrıştıran gerçekten olağanüstü bir açılış sahnesi var. Filmden beklentinizi inanılmaz yükselten koreografiler eşliğinde maceraya giriş yapıyorsunuz. Fakat bu sahneden sonra film tökezleye tökezleye bir hal oluyor.

En basitinden teknik ve sanatsal açıdan bekleneni karşılayamayan bir film olmuş Mortal Kombat. Fragmandan umduğumu filmde bulamadım desem yeridir. Fakat Mortal Kombat oyunları ile haşır neşir olmuş ve ilk filmi öyle ya da böyle beğenmiş kitlenin yeni çekim Mortal Kombat’ın temel problemlerinin bir kısmını kenara koyduğunu anlıyoruz. Bunu da gerek Metacritic gerekse de Rotten Tomatoes’ta filmin izleyici puanları eleştirmen puanlarından yüksek oluşundan çıkartabiliyoruz. Yani birçok açıdan vasat ama hayranlarını zaman zaman tatmin eden bir film ile karşı karşıyayız.

Soru İşareti Senaryo Tercihleri ve Oyuncu Seçimleri

Filmin senaryosundaki bazı seçimlerin eleştiriye açık olduğu aşikar. Seyircinin Mortal Kombat evrenine dahil olabilmesi için filme eklenmiş Cole Young karakteri bu sıkıntıların başında geliyor. Mortal Kombat’a aşina olmayanlara yönelik eklenen bu karakter, serinin hayranları için hiçbir şey ifade etmeyen, anlamsız bir fazlalık gibi görünüyor. Bu amaçla seyircinin bağ kurabileceği oyun evreninde daha önce karşımıza çıkmış bir karakter tercih edilebilirdi. Bir kez daha görüyoruz ki 1995 yapımı Mortal Kombat Liu Kang’i ön plana çıkarmakla çok doğru bir tercih yapmış.

Başta Goro olmak üzere karakterlerin kullanılış şekilleri, filmin Mortal Kombat’ın özünün etrafında dolanması ve bir film evreninden çok, dizi evrenine uygun bir ortam yaratılmış olması gibi sorunlar da cabası…

mortal kombat poster
Mortal Kombat’ın senaryosunun bir ayağı Scorpion ve Sub-Zero arasındaki husumete dayanıyor.

Oyuncu seçimlerinin vasat olduğunu dile getiren sosyal medya paylaşımlarına denk gelmişsinizdir. Özellikle Raiden ve Liu Kang seçimleri eleştirilerin odak noktasında. Raiden seçiminin hatalı olduğuna %100 katılıyorum. Karakter de çok düz yazılmış ve içi bomboş bırakılmış. Liu Kang ise benim en beğendiğim karakterlerden birisi oldu filmde. Orada farklılaşıyorum genel izleyicilerle.

Finish Him!

Velhasılıkelam tüm bunlara gözünüzü kapatabilirseniz Mortal Kombat sizi eğlendirebilir. Fakat genel olarak zayıf bir film ile karşı karşıya olduğumuzu bilmeniz lazım.

Bu filmin üzerine seri inşa edilebilir mi? Evet, yukarıda saydığım hatalardan dönülebilirse pekâlâ inşa edilebilir. Buradan bir seriye yetecek kadar ekmek çıkar. Fakat ben yönetmenin de film üzerindeki hakimiyetinin biraz kısıtlı kalmış olduğunu hissettim. Belki daha tecrübeli bir ismin ikinci filmin dümenine geçmesi sağlanırsa çok daha keyifli bir Mortal Kombat evreninin kapıları açılabilir. Bu filmin bir seri olacağı umuduyla çekildiği, filmin her yerine serpiştirilmiş sürpriz yumurtalardan ve Mortal Kombat evrenine yapılan referanslarından anlaşılabiliyor.

Sonuç olarak 95 yapımı filmin gerisinde, Annihilation’ın ise ilerisinde bir film olmuş Mortal Kombat.

Fakat bir konuda ekibin hakkını teslim etmek istiyorum. Filmin müzikleri çok güzel. Zaten 1995 yapımı filmin ve hatta Annihilation’ın bile müzikleri güzeldi. Yani iyi müzik, Mortal Kombat filmlerinde olmazsa olmaz bir parçadır. Yazı boyunca paragraf aralarına serpiştirdiğim film müziklerini dinlemenizi öneriyorum. Bana hak vereceğinize eminim.

Yazıyı bitirmeden önce, beklentimin oyun uyarlamalarının sayısının artması olduğunu söylemek istiyorum. Keşke daha fazla oyunun film ve dizi uyarlamalarını görebilsek. Mortal Kombat devam etsin ve onun açtığı yoldan diğer oyunlar da gelsin.

Şimdi izninizle Mortal Kombat 11 oynamaya devam edeceğim. Get over here!

Ufuk’un Notu: 6/10


Bu yazının ardından bir diğer video oyun uyarlaması olan Warcraft filmine dair düşüncelerime göz atabilir, ya da 2018 yılında seriyi sıfırlayan Tomb Raider filminin incelemesini okuyabilirsiniz.

Bir Cevap Yazın