Çizgi roman dünyasının en sevilen süper kahramanlarından birisi olan Spider-Man (Örümcek Adam), 2002 yılında başladığı beyaz perde yolculuğuna içinde bulunduğumuz 2017 yılının Temmuz ayında vizyona giren Spider-Man Homecoming ile devam ediyor.
Homecoming, Sam Raimi‘nin çektiği ve başrolünde Tobey Maguire‘ın oynadığı Spider-Man (2002), Spider-Man 2 (2004), Spider-Man 3 (2007), Mark Webb‘in çektiği ve başrolünde Andrew Garfield‘ın oynadığı Amazing Spider-Man (2012) ve Amazing Spider-Man 2 (2014) sonrası Spider-Man’in uzun metraj çekilen 6. filmi olma özelliğine sahip.
Bu süre içerisinde (2002-2017), ortalama her iki buçuk yılda bir yeni bir Spider-Man filminin sinema salonlarına teşrif ettiğini hesaplayabilecek matematik bilgisine hepimiz sahibiz. Anlaşılan süper kahraman aleminin sinemada boy göstermeyi en çok seven süper kahramanı Spider-Man! Veyahut en çok gelir getiren süper kahramanın Spider-Man olduğunu anlayan yapımcılar ineği sağa sağa bitiremediler. İkinci ihtimal daha kuvvetli gibi geldi bana, siz ne dersiniz?
Bu Spider-Man Başka Spider-Man
Spider-Man Homecoming’i kendisinden önce çekilmiş Spider-Man filmlerinden ayıran çok temel bir detay var. Hem Sam Raimi’nin hem de Mark Webb’in uyarlamalarının tamamı Sony’nin kontrolünde çekilmiş filmlerdi. Spider-Man Homecoming ile birlikte Örümcek Adam ait olduğu yere Marvel evrenine (MCU-Marvel Cinematic Universe) geri dönüyor.
“Yahu, Marvel en önemli karakterlerinden birinin (Belki de en önemlisi) film haklarını niye Sony’ye satmış ki?” diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Bilmeyenler ya da hatırlamayanlar için olayın geçmişini, uykunuzu getirmeden kısaca özetleyeceğim:
1985 yılında (Ki o zamanlar süper kahraman filmleri bugünkü gibi gişe rekorları kıran, büyük gelir getiren bir tür değildi) Marvel, Spider-Man’in haklarını Cannon Films isimli bir firmaya 225,000 USD karşılığı satıyor. Ardından Spider-Man sinema perdesi yerine mahkeme koridorlarına taşınıyor. Sayısız iflas ve akıl almaz sayıdaki mahkeme celpleri sonrasında Spider-Man’in hakları tekrar Marvel’a kalıyor ve içinde bulunduğu finansal sıkıntılarla bunalmış Marvel, 1999 yılında 7,000,000 USD karşılığında Spider-Man’in film haklarını Sony’ye satıyor. O Sony ilk Spider-Man filmini 2002 yılında Sam Raimi’nin yönetmenliğinde sinemaseverlere sunuyor ve belki de bugün içinde bulunduğumuz süper kahraman filmleri yağmurunu başlatıyor. Merak edenler konunun daha detaylı ve “şoför aşçıya, aşçı bahçıvana, bahçıvan uşağa… dava açmış” şeklindeki detaylarına şu bağlantıdaki ingilizce kaynaktan ulaşabilirler.
Başarız filmlere paralar gömmekle ünlenen Sony, çektiği 5 Spider-Man filminden de aradığını bulamayınca, Marvel ile 2015 yılında Spider-Man’in MCU içerisine dahil edilmesi ile ilgili görüşmeler gerçekleştiriyor ve Marvel bu fikre balıklama atlıyor. Yakın zamanda gerçekleşen bu anlaşma uyarınca yeni çekilecek Spider-Man filminin gişe geliri Sony’de kalırken, Marvel işin marketing kısmından nemalanıyor ve Spider-Man’i kendi sinema evrenine dahil etmenin keyfini sürüyor. Tam bir win win (kazan kazan) durumu söz konusu.
Yukarıda anlattıklarımdan, Spider-Man üzerinden Sony-Marvel arasında gerçekleşen karışık ilişki ağını genel anlamda anladığımızı düşünüyorum. Geçmişe ve yaşananlara nokta koyup, yazımızın konusuna, yani Spider-Man Homecoming’in nasıl bir film olduğuna odaklanma vakti geldi.
Spider-Man Homecoming Yıllardır Beklediğimiz Spider-Man’i Bize Veriyor
Tom Holland‘ın canlandırdığı Spider-Man’i ilk olarak Captain America Civil War‘ın fragmanında görmüştük. Fragman sonrası Captain America Civil War’da Sony ile yapılan anlaşma sonrasında filme eklenen bir kaç sahnesi ile karşımıza çıkan Spider-Man, uzun zamandır hasretini duyduğumuz, esprili, matrak, eğlenceli, makara Spider-Man’i Tom Holland’ın bize sunacağını müjdeliyordu. Bu ne Sam Raimi’nin ne de Mark Webb’in bize gösterdiği Spider-Man’di. O karakterler o kadar içsel bunalımlar, dışsal sancılar, romantik ve duygusal vurgunlar içerisindeydi ki, Spider-Man kıyafetini görüyor oluşumuzun yarattığı heyecan bile filmlerin duygu yoğunluğunu bastıramıyordu.
Spider-Man Homecoming’de, Tom Holland’ın beyaz perdeye yansıttığı MCU içerisine dahil edilen Spider-Man’i izlemeye başladığınızda sinema salonundaki koltuğunuza daha bir rahat yayılacağınızı ve içinizden “Oh be dünya varmış!” diyeceğinizi fark edeceksiniz. İşte bizim uzun yıllardır görmek istediğimiz Spider-Man buydu! Özellikle filmin ilk yarısında arka arkaya gelen muhteşem sahneler ve esprili diyaloglar size büyük keyif verecek.
MCU’yu var eden ve bugünkü büyüklüğüne getiren adam olarak bilinen Kevin Feige’in bir ropörtajında da belirttiği gibi Tom Holland Marvel’a verilmiş bir hediye sanki. O kadar başarılı bir Spider-Man ortaya koyuyor ki, izlerken zevkten dört köşe oluyorsunuz. Tom Holland’ın filme katkısı bununla sınırlı değil. Ortada harika bir Peter Parker performansı da var. Özellikle Peter Parker ve Spider-Man arasında kalma hissini o kadar iyi veriyor ki Tom Holland, siz de onunla birlikte o maceraları yaşıyor, karakterin seçimlerinin sonuçlarını yaşıyorsunuz.
Kendini ispatlama derdindeki Spider-Man’in Peter Parker olarak yaşadığı problemler de bilindik Hollywood klişelerinin eğilip bükülmesi ile sıkılmadan izlenebilir bir noktaya getirilmiş. İşte bunlar hep Marvel Studios ekibinin başarıları. Sony bu noktada yıllar boyu büyük çuvalladı.
Spider-Man’in her sahnesi, her repliği için ne kadar uğraştıklarını gözümde canlandırabiliyorum. Film boyunca çok iyi işlenen Örümcek Adam, rolüne cuk oturan bir oyuncu tarafından tepe noktada beyaz perdeye aktarılmış. Valla bravo Marvel. Sony 15 yılda yapamadı size 2 yılda işin içinden çıktınız. Helal olsun.
Tom Holland’ın performansı ile elimizde güzel bir Spider-Man ve Peter Parker olduğu konusunda anlaştık. Bu maddeyi çözülmüş kabul edebiliriz. Peki Spider-Man Homecoming’in iyi bir film olması için bu yeter mi? Hayır. Bir de motivasyonuyla, kişiliği ile, amacı ve yöntemlerindeki tutarlılığı ile bir kötü adama ihtiyacımız var. İşte bu noktada Michael Keaton‘un hayat verdiği Vulture, Spider-Man Homecoming için mükemmel bir kötü adam oluveriyor. Michael Keaton’un parmak ısırtan performansı ve ilk sahnesinden son sahnesine çok iyi işlenmiş karakteri ile Vulture bu film için çok doğru bir kötü adam portresi çiziyor. Bir bravo da buraya alalım!
Filmde Spider-Man’in mentoru rolünü üstlenen Iron-Man ve yardımcısı Happy Hogan, Robert Downey Jr.‘ın ve Jon Favreau‘nun bilindik performansları ile filmde perde arkasında kalan önemli rollere sahip. Özellikle Iron-Man’in Spider-Man’in gelişimindeki rolü oldukça dikkat çekici. Marisa Tomei‘nin farklı bir pencereden beyaz perdeye yansıttığı May Hala, bilindik May Hala figürünün dışında enteresan bir tat katmış. Bu May Hala 2.0 versiyonunu beğenen de var beğenmeyen de. Benim çok gözüme batmasa da, filmdeki en zorlama karakterlerden birisi olduğunu düşünmedim değil.
Görsel efektleri, ses ve müzik kullanımı, temposu, yönetmenliği, renk paleti, görselliği ve kurgusu (Filmin 1-2 noktasındaki zorlama senaryoya rağmen) başarılı bir film Spider-Man Homecoming.
Peter Parker’ın sınıf arkadaşları ile yaşadıkları bilindik Hollywood gençlik filmi havasında geçse de, o sahnelerin bile sizi eğlendirecek yanları mevcut.
Spider-Man Homecoming İyi Ama Animasyon Serisi Kadar İyi Değil…
Spider-Man Homecoming için en başarılı uzun metraj Spider-Man uyarlaması diyebiliriz ama 1994 yapımı Spider-Man animasyon serisinin bizde (en azından bende) bıraktığı tat hep bir başka olacak. Her Spider-Man film uyarlamasını onunla kıyaslar buluyorum kendimi. Sizi bilmem ama ben daha iyisi yapılana kadar izlediğim en iyi Spider-Man uyarlamasının animasyon serisi olduğunu söylemeye devam edeceğim. Şu açılış jeneriği muhteşem değil de nedir? Şimdi başlasam nefes almadan 3 bölüm izlerim.
Spider-Man Homecoming, Spider-Man ruhunu en iyi yansıtan Spider-Man filmi. Bu net. Bunu sanırım tartışmayız. Örümcek Adam’ın MCU içerisine dahil oluşu sevindirici ve merak uyandırıcı bir olay. Tom Holland’ın on numara beş yıldız bir Spider-Man ve Peter Parker oluşu üçleme olarak çekilmesi planlanan Spider-Man’in geleceği ile alakalı umutlu olmamızı sağlıyor. MCU’ya dahil olan ve Tom Holland tarafından canlandırılan iki Spider-Man filmini daha izleme şansımızın olacağını bilmek, süper kahraman filmlerini takip eden bizler için kaymaklı ekmek kadayıfı. Yanında da bir top dondurma.
Ah be Sony, keşke şunu daha önce akıl edeydin de bunca yıl bekletmeseydin bizi. Darısı Marvel’in haklarını yıllar öncesinde sattığı diğer süper kahramanlarının başına… Öhm Fantastik Dörtlü öhm!
Ufuk’un Notu: 8/10
, 2002 yılında başladığı beyaz perde yolculuğuna 2017 yılının Temmuz ayında vizyona giren Spider-Man Homecoming ile devam ediyor.){kind=link}