Warcraft vizyona girdiği ülke sayısını arttıra dursun, filmin Katar’da bir çok ülkeden önce 26 Mayıs’ta gösterime başlamasından nasiplenip izlemiş ve görüşlerimi sizinle paylaşmıştım. Okumamış olanların önce film eleştirime bir göz atıp sonra buradan devam etmelerini öneriyorum.
Konumuza gelirsek; Duncan Jones filmin halkla ilişkiler çalışmaları kapsamında röportajlar vermeye başlamış. Ne de güzel etmiş. İlk röportajlarından birini ingilizce altyazılı olarak aşağıda izleyebilirsiniz.
Bu beş dakikalık röportajdan benim aldığım izlenimleri maddeler halinde yazmaya çalışacağım. Duncan Jones’un kafasında olup biteni anlamak için önemli bir röportaj bu.
- Duncan Jones projeden dolayı çok heyecanlı. Her halinden anlaşılıyor. Geceleri uyuyamıyor, gelecek tepkileri düşünüyor. Olumlu seyirci tepkileri için ölüp bitiyor.
- Elinden geleni yapmış. Hakikaten çok çalışmış iyi bir iş çıkartmak için. Eksikleri olduğunu biliyor, kabul ediyor. “Hatalarım varsa çömezliğime verin” diyecek kadar da alçakgönüllü. Hem de bunu inanılmaz samimi bir şekilde söylüyor. Valla dönüp filme verdiğim puanı yükseltesim geldi. O derece.
- Hem Warcraft oyunlarının hayranlarını hem de “Warcraft ne hocam?” seviyesindeki insanları memnun etmeyi hedeflediklerini söylüyor. Zaten filmin çuvallama noktalarından birisi de o. Hedef kitlesi yok. Herkesi hedeflemiş çorba yapmışlar. Deadpool örneğindeki gibi kitleyi sabitleyip yola çıksalar herşey daha farklı olabilirdi. Bir grup insan salondan mutsuz ayrılır ama bir grup da ağzı kulaklarında mutluluktan dört köşe olurdu en azından. Pixar örneğini verip “onlar da çocuklara film yapıyor gibi görünüp, herkese yapıyorlar” diyor. Buradan çıkışla bir fikir üretmek Warcraft’ta işlemez çünkü elinizdeki malzeme ona uygun değil.
- Filmin Warcraft hayranları için sürpriz yumurta dolu olduğunu, bir kere izleme ile hepsini görmüş olmanın imkansız olduğunu söylüyor. Bunu duymak güzel. Filmi izlerken mutlaka birşeyler yakalamışsınızdır siz de benim gibi. Daha fazlası olduğunu bilmek tekrar izlenebilirlik açısından güzel bir haber.
- Öncelikle Orc’ları seyirciye sevdirmeye çalıştıklarını, ona alışan seyircinin insanlara da alışacağını umduklarını belirtiyor. Bu doğru bir yaklaşım olmuş. Orc ırkının sinema seyircisi ile münasebeti Yüzüklerin Efendisi’nden beri pek olumlu değil. Bunu yıkmak için öncelikle Orc’ları seyirciye bağlamak mantıklı.
- Warcraft: The Beginning sonrası iki film daha çekip, Thrall’a ve Orc’ların Azeroth’a yerleşmelerini anlatıp meşaleyi başka bir yönetmene devretmeyi planlıyor. Üçleme sonrası da devam etmesini umduğu Warcraft filmlerini izleyici olarak takip etmek istediğini söylemeyi ihmal etmiyor. Her ne kadar Warcraft: The Beginning vasat bir film olarak kalmış olsa da ortada ciddi bir potansiyel olduğunu ve Duncan Jones’un dersini iyi çalışırsa ilkinden daha iyi seyirlikler yapabileceğini düşünüyorum. Bu yüzden, bu güleç yüzlü insan bence ikinci bir şansı hakediyor. Siz ne dersiniz?