The Martian, Andy Weir’in aynı isimli romanından uyarlanmış bir Ridley Scott filmi. Başrolde Matt Damon’ı gördüğümüz yapımda, yardımcı rollerde de gayet tatminkar bir ekip göze çarpıyor. Jessica Chastain, Kristen Wiig, Jeff Daniels, Sean Bean, Kate Mara ve Chiwetel Ejiofor filmin başlıca oyuncuları arasındalar.
Efendim, hikayemiz şöyle; Ares III uzay mekiğinin astronotları Mars’a inmiş, yerleşmiş ve güzel güzel deneylerini yaparkene, beklenmedik bir fırtına sonucu görev iptal edilip acil kaçış protokolü uygulanır. Bu hengamede ekibin botanist’i (bitkibilimci) Mark Watney (Matt Damon) ekipten ayrı düşer. Mürettebatın kalanı Mark’tan haber alamayınca kendisini öldü sanıp, Mars’tan apar topar kaçarlar. Mark kendine geldiğinde Mars’ta yapayalnız kaldığını ve bir sonraki Mars programı olan Ares IV’ün gelişine kadar hayatta kalması gerektiğini anlar. Kısıtlı imkanlarla çöldeki bedevi gibi Mars’ta yaşamak zorunda olan Mark, hem fiziksel hem de mental olarak sağlıklı kalmak için akılalmaz çözümler üretmek zorundadır.
Filmin öyküsü kısaca bu şekilde. Elbette hikaye ilerledikçe çetrefilleşiyor. Ridley Scott’ın başarısız bir Prometheus denemesi sonrası tekrar uzaya çıkışını müjdeleyen the Martian kesinlikle izlenilesi bir film. İnsan fizyolojisinin ve akli dengesinin sınırlarında, Mars gibi havasız, susuz bir ortamda tek başına yaşamaya çalışmanın zorlukları ustaca anlatılmış. Hem Mars’ta Mark’ın yaşadığı sıkıntıları hem Dünya’da onu kurtarmaya yönelik yapılan çalışmaları gerilim, heyecan ve umut dolu bir şekilde izliyorsunuz. Film bu noktada başarılı bir hikaye anlatımı tekniği kullanıp Mark’ın video çekimleri üzerinden yürümüş. Bu şekilde hem Mark akli dengesini sağlam tutmaya çalışmış hem de filmin kurgusu açısından hoş bir anlatım tadı yakalanmış. Bu seçimin de yardımıyla Mars sahneleri son derece hoş ve izlemesi zevkli olmuş. Dünya’daki sahnelerin her uzay filminde görmeye alıştığımız sekanslardan oluşması dahi bu başarılı Mars kurgusu sayesinde göze batmıyor diyebilirim.
The Martian’ın en iyi yaptığı şey, tutmuş bir romanı iyi bir kurgu ve oyunculuk ile seyirci karşısına çıkarması olmuş. Bir not olarak; Matt Damon kariyeri için yıldızlı pekiyi seviyesinde bir oyunculuk ile aferini alıyor. Demek ki isteyince oluyormuş, değil mi Mattcim?
Ridley Scott’ın bir sonraki uzay macerası Alien: Covenant nasıl olacak bilemiyorum ama The Martian benim için keyifli bir seyir olarak kalacak.
8.5/10
[…] hatırlatalım; filmin incelemesini Düşlerden Gerçeğe’de incelemiştim. Bğlantı şurada. Gayet başarılı bir bilimkurgu filmidir. İzlemediyseniz […]