Yukarıdaki videoyu dün reddit’te dolaşırken gördüm. Japonya’nın Konosu şehrinde yapılan havai fişek gösterisinin bir parçası olduğunu imgur açıklamasından anlayabiliyoruz. Kendisinin o gecenin gösterinin “assolisti” olduğunu tahmin etmek zor değil. 450kg’lık bir havai fişekten bahsediyoruz. Assolist o olmayacak da, ben mi olacağım?
Havai fişekler, oldum olası ilgimi çekmiştir. Özellikle son dönemde kutlamalar ile o kadar bağdaşmış bir durumda ki, havai fişeksiz bir kutlama katılımcıları yeterince tatmin etmez oldu. Hatta, bir kutlamaya gittiğimizde şartlanmış bir şekilde “havai fişek var mı?” ya da “havai fişek ne zaman başlayacak?” diye birbirimize sorup duruyoruz.
2015 yılına girdiğimiz 31 Aralık 2014 gecesinde Dubai’deki havai fişek gösterisi tam bir görsel şölen olmuştu. Yeni yıla arkadaşlarla birlikte The Pearl’de girerken, evde Youtube’dan aşağıdaki videoyu izlemiştik. İmrenmedik değil doğrusu.
Hoş, değil mi?
Yakında Dubai’li girişimciler “havai fişek” turizmine başlarlarsa hiç şaşırmam. Turizmini yapmadıkları bir o kaldı herhalde.
Konosu’daki havai fişeğe dönersek, video bize 15 saniye gibi kısacak bir sürede çok farklı duygular yaşatmayı başarıyor. İlk başta ne olduğunu anlamaya çalışmanın verdiği şaşkınlık sarıyor içimizi. Göğe yükselen havai fişeği görmemizle birlikte nasıl bir patlama yapacağına dair fikirler o kısacık saniyeler içerisinde beynimizde değerlendiriliyor. Ve büyük patlama ile içimizi bir mutluluk ve heyecan kaplıyor. Ne kadar da güzel değil mi? Patlamayla beraber rengarenk ışıltılar etrafa usul usul dağılıyor. Şehir üzerini sarmış olan diğer havai fişeklerden kaynaklanan duman bile bu büyük havai fişeğin gücü karşısında çaresiz görünüyor.
Bir havai fişeğin kısa yaşamı, bizim hayatımızın bilinen akışının minimal bir kopyası aslında. Giriş, gelişme ve sonuç…Doğum, yaşam ve ölüm… Şaşkınlık, heyecan ve saygı…
Bir 15 saniyelik havai fişek videosunun bize anlattıklarına bakar mısınız? Hayat bazen çok ufak şeylerde saklıdır… Yani anlayacağınız, havai fişek deyip geçmemek lazım…