Bir gün daha geçti. İnsanlık ne kadar ilerlese de zamana karşı hep kaybetmeye mahkum. Geçip giden zamana karşı hiçbir gücümüz yok. Yapabileceğimiz tek şey; pişmanlık duymadan, doya doya o günü, saati, dakikayı, saniyeyi yaşamak. Yani o an mutlu olmak.
Türk Havayolları Uçağının Acil İnişi ve İstanbul Semalarındaki Panik Anları
Bu felaketin kıyısından döndüğümüz olay bugün benim oldukça ilgimi çekti. Haberi feedly‘de RSS feed’imde görür görmez işi gücü bırakıp gelişmeleri takip etmeye başladım. Farklı kaynaklardan gelen, birbirini desteklemeyen haberleri değişik duygular içinde okudum.
Olayı özetlersem; Atatürk Havalimanı’na inişe geçen Milano-İstanbul seferini yapan THY uçağının motoru benim tam anlayamadığım bir şekilde yanmaya başlıyor ve pilot ilk denemesinde uçağı piste indiremiyor. Ardından uçağın burnunu kaldırıp İstanbul üzerinde bir tur atıp tekrar inişe geçiyor ve bu denemesinde başarılı oluyor ama uçak da pist dışına çıkıyor.
Olayın videoları ve haberleri inceleyince “Allah korumuş” diyorum içimden. Bazı kaynaklar kahraman pilot derken bir grup da uçağın motorunun yanma nedeninin pilotaj hatası olduğunu söylüyor. Bakalım ilerleyen günlerde soruşturma sonrasında ne gibi sonuçlar çıkacak. Uçakta olan herkese geçmiş olsun. Nedeni ne olursa olsun, o kadar insanı sağ salim yere indiren pilot da en azından bir teşekkürü hak etmiştir.
Bu arada flightradar ile dünya üzerinde aynı anda kaç uçağın uçtuğunu görüp, uçan uçakları gökyüzünde hayal edip insanlığın geldiği noktayı düşünmek ayrı keyif.
Kathmandu Depremi
Nepal’in başkenti Kathmandu 7.9’luk bir deprem ile sarsıldı. Sarsıldı az gelir aslında, yer yerinden oynar o şiddette. Zaten de öyle olmuş. Bilmeyenler için belirtmek gerekirse, Nepalliler çok zor şartlarda yaşayan, kendi içlerinde oldukça saygılı, iyi niyetli ve neşeli insanlardır. Büyük bölümü ekmek parası için körfez ülkeleri olmak üzere gurbette kötü yaşam şartlarında düşük maaşlarla çalışmaktadırlar.
Dünyada adalet aramayı bıraktım çünkü burası adaletin tecelli olduğu bir gezegen değil. Nepallilerin 7.9’la sarsılmasının “Kesin birşey ettiler, Allah cezalarını verdi” gibi basit bir şekilde değerlendirilmesi de sığlıktan başka birşey olmaz. Ölenlere Allah’tan rahmet geride kalanlara da sabırlar diliyorum. Umarım bizim devletimiz de bu yardımsever ve paylaşımcı halka destek amacıyla bir ekip gönderir.
Biz de bu acıları en şiddetlisinden yaşadık. Şimdi empati kurma vakti.
Fenerbahçe Eskişehir’de Tren Garında 2 Puan’ını Kaybetti
Bu Fenerbahçe çok alem takım vallahi. Bir önceki hafta liderliği alıp bu haftanın açılış maçında 68. dakikaya 1-0 önde girince Selçuk Şahin’i oyuna almaktan başka hamlesi yok. Tam komedi. Fenerbahçe’nin ne oynadığı, nasıl atak edeceği artık herkesin malumu bir durum. Bunu az çok engellemeye çalışan takımların Fenerbahçe’den puan alması gayet olası.
İsmail Kartal biraz da bunu kırmak için son haftalara girilen ligde değişik varyasyonlar denemeye başladı. Caner’in sağ açık, Hasan Ali’nin sol bekte görülmeye başlaması, atak çeşitliliğini arttırmaya yönelik olsa gerek. Eskişehir’in pes etmeyen oyunu da Fenerbahçe’nin üstünlük kurduğu maçlardaki sürekli yatışa geçen taktiğini devre dışı bıraktı. Fenerbahçe oyunu domine edemediği gibi rakibinin de ataklarına seri kontrataklarla cevap veremedi. Bu durumda ev sahibi ekip bulduğu topları hızlı bir şekilde hücum hattına getirip Fenerbahçe’ye karşı sürat avantajını kullanmaya çalıştı ve başarılı da oldu.
Fenerbahçe bu senenin sonunda yeni yabancı kuralının da etkileriyle ciddi bir yenilenmeye gidecektir. Bu yenilenme dönemine şampiyonlukla girmek güzel olur ama yaşı ilerlemiş oyunculardaki hem fizik hem mental yorgunluk bariz belli oluyor. Gelecekte başarı için gençleşme şart.
Günün Şarkısı
Bugün deli gibi Teoman’ın yeni albümündeki “hem hayattan, hem ölümden” şarkısını dinledim. Hem hüzünlü, hem isyan içeren hem de keyiflendiren bir şarkı olmuş.
