uncle

Yönetmen Guy Ritchie 2011 yılında çektiği Sherlock Holmes: A Game of Shadow sonrası 2015 yapımı The Man From U.N.C.L.E. ile beyaz perdeye geri döndü. Dört (4) sene ara verip bir (1) film çekmek Guy Ritchie gibi bir sinemacı için kesinlikle yeterli değil. Kendisini sahalarda daha sık görmek isteriz.

The Man From U.N.C.L.E., İkinci Dünya Savaşı’nın yaralarının sarıldığı, Amerika ve Sovyet Rusya ajanlarının birbirlerini kuyusunu kazmak ve dünyayı yönetmekle kafayı bozduğu 1960’larda geçen bir macera, aksiyon ve komedi filmi. Guy Ritchie mizahına gerek Snatch, gerek üstte adı geçmiş olan Sherlock Holmes serisi gibi filmlerden aşinayız. Yalnız bu sefer Britanya topraklarının dışına çıkmış durumdayız. Bu durumun Guy Ritchie filmografisi için önemli bir değişim olduğunu hemen not edip devam edelim. Başrollerde gelecek sene adını daha sık duyacağımız Supermen’imiz Henry Cavill, Armie Hammer, Alicia Vikander ve Elizabeth Debicki yer alıyor. Hugh Grant de ufak bir yan rol ile filmde görünüyor.

Görüntü yönetmenliği açısından oldukça başarılı bir film var karşımızda. 60’lı yıllar perdeye güzel yansıtılmış . Sahnelerin kurguları da hoş düşünülmüş. Filmin bir diğer beğendiğim yönü de müzikleri ve sesleri oldu. Bunlar Guy Ritchie’nin her zaman önem verdiği, filmi bir bütün yapan temel parçalardandır. Filmin keyifli de bir kurgusunun oluşu sıkılmadan izlenen bir ajan filmi ortaya çıkarmış. Filmin senaryosu ve hikayesi üzerine birşeyler yazmak istemiyorum. Yukarıdaki bilgiler doğrultusunda kafanızda tahmini kurgular canlanmıştır zaten.

Gel gelelim filmin ciddi bir kötü adam eksikliği problemi var ve bu bütün filme nüfus etmiş. Bu tarz kovalamacalı, vurdulu kırdılı ajan filmlerinde kötü adamın seyircide yarattığı tedirginliği kullanamamak yönetmenin elini zayıflatır. Guy Ritchie bu sıkıntıyı başka karakterler üzerinden aşmaya çalışmış. Bir diğer not olarak da Ilya ve Gaby’nin ilginç ilişkisinin film boyunca merak unsurunu ayakta tutmayı başardığını belirtebilirim.

uncle2

Yine de sanırım şu soruyu sormamız gerekiyor: “Henry Cavill’in yerine acaba seyirci ile daha sıcak bir ilişki kurabilecek bi oyuncu seçilseydi, film bir kademe daha üste çıkar mıydı?”. Mesela bir Matt Damon ya da Tom Cruise ya da Hugh Jackman. Amacım Henry Cavill kotaramamış sonucunu çıkarmak değil. Genel olarak The Man From U.N.C.L.E oldukça güzel çekilmiş ama potansiyelinin tamamını kullanamamış bir film havası veriyor. Bunda da başrolün uygunluğundan ve kötü adam portresinin probleminden kaynaklandığını düşünüyorum. Bunun dışında filmin her saniyesi kalite, bundan hiç şüphe yok.

Eleştirimin başlığında belirttiğim bütçe ve gişe sonuçları konusu ile alakalı bir iki bilgi vermek istiyorum. 75,000,000.00 Dolar ile çekilen The Man From U.N.C.L.E., gösterime girdiği Ağustos ayından beri dünya çapında 100,000,000 Dolar gişe getirisi elde etti ve bütçesini anca çıkartabildi. Kıyaslamak gerekirse yine Guy Ritchie’nin çektiği Sherlock Holmes’ün iki filmi de 500,000,000 Dolar barajını aşmış filmlerdi. The Man From U.N.C.L.E.’ın sinemaya seyirci çekme noktasında sıkıntısı olduğu aşikar. Yukarıda bahsetmeye çalıştığım ince ayrıntıların bu sonuçta mutlaka etkisi olmuştur. Bu gişe sonucunun Guy Ritchie’nin çekmeye hazırlanacağı bir sonraki filmi için önemli bir işaret olacağını düşünüyorum.

Toparlarsak, gişede umduğunu bulamasa da seyirciye vadettiği ne varsa büyük oranda sunmayı başaran bir film var karşımızda. Sinemada izlemedim ama izleseydim de kem küm etmez “güzel filmiş” derdim. Son dönemde güzel ajan filmleri çıkmaya başladı ve The Man From U.N.C.L.E. onlardan birisi.

Ufuk’un Notu: 7.5/10

Filmin Fragmanı

Bir Cevap Yazın