İlk John Wick 2014 yılında vizyona girdiğinde sinemada izlemiş, ve filmi aşırı kanlı ve abartılı bulmuştum. Bitmek bilmez dövüş sahnelerini ve filmin tamamen bunlarla dolu olması dışında bir şey sunamamasını eleştirmiştim. Keanu Reeves sever bir insan olmama rağmen filmi ve yaratılan John Wick evrenini gözüm tutmamıştı.
İkinci filmin yapılacağını öğrendiğimde ilk düşüncem “Pek de gereği yoktu sanki ama…” şeklindeydi.
Serinin ilk filminden duyduğum tatminsizliği bir kenara not edip yorgun bir günün akşamında “Uykumu getirsin huzur içinde uyuyayım” umuduyla John Wick Chapter 2’yu izlemeye başladım. Filmin ilk dakikaları önümde akarken ilginç bir hisse kapıldım. John Wick Chapter 2’nin kendini izlettirdiğini fark ettim. Şu işe bakın ki John Wick Chapter 2 hiç de fena bir film değilmiş, iyi mi?
John Wick, John Wick Chapter 2’ya Karşı
İlk John Wick “Ya tutarsa” diye yapılmış profesyonel bir ekiple (Dublörlükten gelme yönetmeni ile birlikte) çekilmiş amatör ruhlu bir projeydi.
John Wick Chapter 2, ilk film ile kıyaslandığında kesinlikle çok daha iyi bir prodüksiyon.
İlk filmden gelip ikinci filmin de içine girmeyi başarmış amatör ruhun esintilerini yer yer hissetmekle birlikte, ikinci filmdeki amacın “John Wick evreni” yaratmak ve seyirciyi bu evrene çekmek olduğu açık seçik görünüyor. Sanırım yapım ekibinin ilk filmde duyduğu tedirginliğin ve heyecanın yerini ikinci filmde sağduyu ve mantık almış olmalı ki John Wick Chapter 2, selefinden daha iyi bir film olmayı başarmış.
Filmi izlerken hikayenin yaşandığı evrenin arka planında olan bitenleri de merak etmeye başlıyorsunuz. Son derece katı kuralların olduğu bir suç dünyasının varlığı mantıklı/mantıksız detaylara sahip olmakla birlikte heyecan verici bir dünya vadediyor.
John Wick Chapter 2 ilk filmin dar çerçeveli anlatımını açmayı başarırken, göze hoş gelen sahneler de barındırıyor. Dublörlükten evrilme yönetmen Chad Stahelski başarılı kadrajı ile en karmaşık dövüş koreografilerini bile en ince detayına kadar bize gösteriyor. Başta 53 yaşındaki Keanu Reeves olmak üzere tüm oyuncuların bu film için çok ciddi bir yakın dövüş ve çatışma eğitimi aldığını da filmi izlerken gözlemleyebiliyoruz.
Eğitim sürecinin bir kaç örneğini aşağıdaki kamera arkası videolarında görebilirsiniz.
Filmlerin arka planında ne kadar ciddi çalışmalar ve sayısız tekrarlar yapıldığını görmek filmlerden aldığım keyfi ciddi oranda arttırıyor. Bunun en güncel örneklerinden birini Kubo and the Two Strings filminin kamera arkası görüntülerini izlerken yaşamıştım. Emeği görüp şapka çıkartmamak mümkün değildi.
Ian McShane, Laurence Fishburne, Lance Reddick gibi tanıdık simaların filmde yan rollerde karşımıza çıkışı hoş. Özellikle Laurence Fisburne‘ün göründüğü sahneler size ilk saniyesinden itibaren Matrix‘i çağrıştıracak. İlk Matrix’in vizyona girişinin üzerinden 18 yıl geçmiş olduğunu hatırlayıp zamanın ne kadar çabuk geçtiğini fark edeceksiniz. Sonuç olarak da Matrix‘in neden sinema dünyası içerisinde bir başyapıt kabul edildiğini anlayacaksınız. Eğer John Wick Chapter 2’yu izlemek için tek bir neden arıyorsanız, o da size bunları hatırlatması olsun.
John Wick Evreninin Geleceği
John Wick Chapter 2’nun selefinden daha iyi bir seyirlik olması ileriye dönük olarak beklentimizi yükseltmemizi sağladı. Beklenti balonu şişerken, yakın zamanda gelen bir haber yapım ekibinin doğru yolda olduğunun işareti gibi.
John Wick evrenine ait bir televizyon dizisinin yAPIM AŞAMASINDA olduğu açıklandı.
Alınan duyumlara ve yapılan açıklamalara göre, “karizmanın duvarlarda tablo diye asıldığı” John Wick evreninin içerisinde yer alan ünlü Continental Hotel‘inin etrafında dönen dolapların anlatılacağı dizide Keanu Reeves de konuk oyuncu olarak yer alacak.
John Wick Chapter 2, 40 milyon dolar bütçe ile çekilip şu ana kadar 170 milyon dolar gişe hasılatı ile yapımcılarının yüzünü güldürdüğüne göre, devam filmlerini göreceğimizi söylemek kahinlik yapmak olmayacaktır. Hatta böyle devam ederse, “Fast and Furious gibi bir elin parmakları ile sayılamayacak kadar filme sahip olmak“ tanımını John Wick için de söyler bulabiliriz kendimizi.
Sonuç olarak, siz de benim gibi ilk John Wick’i aşırı sert ve anlamsız derecede saçma bulduysanız John Wick Chapter 2’dan öcü gibi kaçmanıza gerek yok. Ben hatta bir adım ileri gittim ve filmi beğendim. Yine saçma, yine absürt ama bu durum filmi izlenemez yapmıyor. Filmin geçtiği evrenle ilgili merak içinde olduğum hikayeler da yapım aşamasındaki dizi ve devam filmlerinde iyice aydınlatılırsa, ben bu trene bir bilet daha alırım.
Ufuk’un Notu: 7/10