En çok ziyaret edip okunacak ne var diye göz attığım sitelerin başında gelen Brain Pickings içerisinde yine güzel bir konuya denk geldim. Konumuz mutluluk!
Harvard Üniversitesi’nde bireylerin çocukluktan yetişkinliğe ve yaşlılığa doğru uzanan hayatının incelendiği ve mutlu insanın tanımının arandığı yetmiş beş yıldır devam eden (dile kolay! hey maşallah) bir bilimsel çalışma devam etmekteymiş. Zaten böyle bir bilimsel çalışma yapılıyor olması bile şaşırtıcı olmaya yeter. İnsanların bunu kuşaklar boyunca devam ettirebilmiş olması apayrı bir başarı.
Bahsi geçen çalışmada çocukluk döneminden seçilen 724 erkeğin yaşamları yakından takip edilmiş ve onları sağlıklı ve mutlu yapan durumlar tespit edilmeye çalışılmış. Günümüz gençliğine sorsanız ün, para, şan, şöhret dışında bir hedef göstemelerini beklemek saflık olur. Peki bu çalışmaya katılan bireylerin hayatlarında onları en mutlu eden şey ne olmuş? Detayları hep beraber çalışmanın başındaki Robert Waldinger’dan dinleyelim. Kendisi ekibin başındaki dördüncü kişiymiş. Konuşma İngilizce ama Türkçe altyazısı mevcut. Altyazı açıp dinlerseniz önemli birşey kaçırmadan izlemiş olursunuz.
Konuşmayı izlemekten üşenenler için çalışmanın sonucu kısaca özetleyeyim:
- İnsanın mutluluğu çevresiyle kurduğu olumlu ilişki ağının niteliği ile doğru orantılıdır.
- Para, şöhret gibi nicelikler insana uzun vadede mutluluk getirmez.
- İnsan mutlu oldukça daha sağlıklı olur.
- Sosyal ilişkilerinde kuvvetli, hayatta yalnız kalmamayı tercih eden insanlar daha iyi bir yaşlılık dönemi geçirirler.
- Yalnız insan hem mutsuz, hem de ruhen ve bedenen hastalanmaya daha müsaittir.
- Bir bireyin insan ilişkilerine bakarak ileride mutlu bir yaşam sürüp süremeyeceğini tahmin etmek mümkündür.
Bu deney benim çok hoşuma gitti. Mutluluk kişiden kişiye değişen bir kavram olsa da, bazı temel dinamikleri olduğu aşikâr. Keşke herkesin mutlu olduğu bir dünya varolabilseydi. Başkalarının mutsuzluğundaa mutlu olan insanlar için yaşanmaz bir yer olurdu. Ne de güzel olurdu.
Herkese mutlu geceler!