Bu değerlendirmede Star Wars: The Force Awakens’ın büyüsünü kaçırtacak spoiler kullanmamaya özen gösterdim. Filmi daha görmediyseniz bu yazıyı okuyarak genel tema hakkında fikriniz olacak ama ciddi bir spoiler yemeyeceksiniz.
Star Wars: The Force Awakens Öncesi Notlar
Bir sinema filmini izlemek için salona girdiğimizde ne gibi beklentiler içinde oluruz bir düşünelim. Filmin bizi alıp götürmesini, zamanın su gibi geçmesini, perdede aktarılan her duyguyu ruhumuzda hissettirmesini bekleriz. Karakterlerin, yapmacık değil gerçekten birer kişilik sahibi olduğunu, ona göre davrandıklarını ve konuştuklarını görmek isteriz. Sinema sanatının diğer unsurları olan görsel efekt, ses, müzik ve perdede gördüğümüz resimlerin de bizde apayrı izler bırakmasını umarız. Eğer bir film bu üstte sıraladığım nitelikleri seyirciye verebiliyorsa o filmin başarılı olduğu sonucuna varabiliriz.
George Lucas’ın insanüstü yaratıcılığının bir eseri olan Star Wars, 1977 yılında yayınlanan Star Wars: Episode IV – A New Hope ile seyirci karşısına çıktığında bundan kırk yıl sonra bile bu kadar sevilen ve insanları peşinden sürükleyecek bir yapım olacağını elbette öngörülmüyordu. Savaş, para, güç ve çıkar ilişkilerinin hüküm sürdüğü karamsar ve sıkıntılı dünyamızda, Star Wars insanları galaksinin çok uzak bir yerlerinde olan biten hadiselere odaklayarak gündelik hayatlarından koparmayı başarmıştı. Milyonlarla ifade edilebilecek bir hayran kitlesine sahip bu fikri mülkün on yıl aradan sonra çekilen ilk filminin de insanları tatmin etmesini beklemek de mantıklı olmaz.
Abrams Ne Yapmaya Çalıştı?
Üstteki iki paragrafı bir yere not alıp Star Wars: The Force Awakens‘ı değerlendirmeye başlayalım. Disney’in ve JJ Abrams’ın ellerindeki bu müthiş cevheri nasıl kullanacaklarına dair aşağı yukarı bir fikrimiz vardı. Seyircinin sıkı bir şekilde bağlı olduğu ve taparcasına sevdiği ilk üçlemeye yakın bir film bekliyorduk. Episode I-II ve III’te yapılan hataların tekrarlanmayacağını umuyorduk. Görülen o ki JJ Abrams, Star Wars hayranları ile bağın tamamen koptuğunu ve onarım işleminin sade ve sadece hikayenin köklerine dönüş yapılarak gerçekleştirebileceğine inanmış. Star Wars: The Force Awakens işte tam olarak da bunu yapmaya çalışıyor.
Biraz daha açık olmaya çalışayım. JJ Abrams bu film ile bizi şunu demek istiyor: “Size şimdi aynı hikayeyi tekrardan izletsek yıp olur ama ben ilk üçlemedeki hikayenin kaldığı yerden üzerine farklı ve renkli birkaç karakter ekleyip (BB-8, Rey, Finn, Kylo), diyalogları ve oyunculuğu geliştirip, görsel olarak güncelleyip, özlediğiniz o havayı da bire bir benzer bir hikaye anlatımı ve kurgu ile sunsam fena mı olur?”. JJ Abrams kendi açısından son derece başarılı bir ürün ortaya çıkarmış olsa da Star Wars hayranlarını alt etmek bu kadar kolay değildir.
The Force Awakens Aslında Star Wars: A New Hope-Enhanced Edition Mı?
Star Wars külliyatı ile aşina olan ve Force Awakens’ı izleyip görüş bildiren herkesin ortak fikri karşımızdaki filmin A New Hope’un Enhanced Edition’ı olduğu yönündeydi. Makyajlanmış olsa da birebir benzer bir hikaye, güncellenmiş görsellik, düzeltilmiş diyaloglar ve oyunculuklar, eski dostlara çakılan selamlar ve yeni karakterler ile oluşturulmaya çalışılan bir Star Wars geleceği…
JJ Abrams’ı severim. Hikaye anlatımı, diyalog yazımı ve karakter oluşturma konusunda başarılı bulurum. Force Awakens’ın ilk fragmanına dair yaptığım değerlendirmemde de buna değinmiştim. Force Awakens’ın sonrasında gelecek Star Wars filmlerine bir yol açmakla yükümlü olmasının da yukarıda belirttiğim Enhanced Edition seçiminde etkili olduğunu düşünüyorum. Oluşturulan yeni Star Wars evreni nedeniyle, The Force Awakens her yere çekilebilir bir sürü gizem barındırıyor. Çok Abramsvari bir davranış değil mi? “Her yıl bir tane Star Wars çekeceğiz” diyen Disney için ondan daha iyi bir gizem üretme ve filme sokuşturma sorumlusu bulunamazdı. Ben bunun bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum. Disney komutasında Star Wars eski kabuğunu kıracak ve farklı bir yöne doğru evrilecek. Bu evrilmenin ilk işaretlerini Force Awakens’ta görebiliyoruz.
Force Awakens, A New Hope’un yeniden çevrimi olarak görülmeyip yeni Star Wars dünyasına giriş kapısı olarak incelenirse daha başarılı bulunacağını düşünüyorum. Gönül isterdi ki yepyeni bir hikaye, kurgu, senaryo ve sinema dünyasını yerinden oynatacak yaratıcı fikirler görelim ama Disney’in daha ilk filmden bu kadar risk almasını kimsenin beklememesi lazım.
Sadede Gel…
Star Wars: The Force Awakens harika bir seyirlik. Mutlaka ama mutlaka izlenmesi gereken bir sinema filmi. İlk paragrafta saydığım unsurların hemen hemen hepsini içinde barındırıyor. Bu da onu gayet başarılı bir film yapmak için yeter de artar. Filmle ilgili sıkıntıların bir Star Wars filminden beklentilerimiz nedeni ile olduğunu belirtmek lazım. Onun dışında film mainstream sinemanın doğrularını görmek açısından gayet iyi bir örnek.
Son olarak, yeni karakterlerin hepsinin ilerleyen yıllarda karşımıza çıkacak Star Wars filmlerine farklılıklar katacağını söylemek istiyorum. Hepsi çok başarılı. BB-8, Rey, Finn, Poe Dameron ayrı ayrı şahane. Kylo Ren üzerine nakış gibi işlenebilecek bir karakter olmuş. Eski tüfekleri görmek ve onlarla bir süre daha birlikte zaman geçirebilmek de apayrı bir keyifti. Sırf bu eski ve yeni karakterleri görmek için bile izlenmeyi hak ediyor.
Star Wars Hayran Puanı: 6
Sinamesever Puanı: 8
[…] Wars: The Force Awakens ile ilgili izlenimlerimi sıcağı sıcağına burada yazmıştım. Daha gün dolmadan gelen ilk gün gişe rakamları Disney’de muhasebe […]