Dün kendimi kültürel aktivitelere adadım ve üç farklı sergiye gittim.

İlk durağım Dr. Gunther von Hagens’in ünlü Body Worlds sergisiydi. Bedenlerini bilimsel çalışmalar için bağışlamış kişilerin vücutlarının plastinasyon ismi verilen bir yöntem ile mumyalandığı bu sergide insan vücudunun nasıl bir mekanizma olduğunu görme fırsatı buluyorsunuz.

Sergiye girerken kendimi gergin hissettiğimi söylemeliyim. Göreceklerime hazır mıyım emin değildim ama içeri girdiğimde gerginliğimim ne kadar anlamsız olduğunu anladım. Vücudumuzun nasıl çalıştığını, onu nasıl koruyacağımızı görüp öğrenebiliyoruz. Sigara içmiş bir akciğer ile içmemiş bir akciğerin farkını gözlerimizle görebiliyoruz. Eminim bu sergi sonrası daha sağlıklı bir yaşama adım atan çok insan olmuştur.

Serginin giriş ücreti biraz pahalıydı. Tam 25tl, indirimli 21tl olan fiyatlar bence yüksekti. Fiyatı düşük tutsalar ipini koparan gelirdi, o da hoş olmazdı ama 25tl günümüz koşullarında bence yüksek.

Bu sergiden çıkardığım ana fikir şu oldu; düzenli spor yapmalı, her günü dolu dolu yaşamalı ve yediklerimize dikkat etmeliyiz.

Günün ikinci durağı İstanbul Modern’deki Hüseyin Çağlayan sergisiydi. Hüseyin Çağlayan, bir modacıdan çok, oldukça yaratıcı bir sanatçı olarak anılmayı hakediyor. Tabiri caizse bu sergide yaratıcılığın dibine vurmuş durumda. Çok farklı konsep tasarımları, çektiği kısa filmler, birbirinden ilginç kıyafetler… Kendinizi geleceğe gitmiş ve dönmüş gibi hissedeceksiniz. Mutlaka görmelisiniz. Sesli anlatım hede hödösünden de almanızı öneririm çünkü çok fazla simgesel detay var, hepsini birden yakalamanız neredeyse imkansız. İstanbul Modern’e giriş ücreti tam 10tl, indirimli 5tl. İstanbul Modern’e girdiğinizde sadece Hüseyin Çağlayan sergisini değil içeride varolan tüm sergileri gezebiliyorsunuz ve sanata doyuyorsunuz…

Günün üçüncü ve son sergisi Sultanahmet Meydanı’nda kurulan ve açılışını başbakanın yapmış olduğu 1001 İcat sergisiydi. Müslüman dünyasının uygarlığa kattığı değerlerin anlatıldığı sergi benim çok hoşuma gitti.

Hemen söyleyeyim sergiye giriş ücretsiz. 70’er kişilik gruplar halinde sergiye giriş yapılıyor ve yaklaşık 10 dakika süren kısa film gösterisi seyrettiriliyor. Kısa film konsepti yansıtan fena sayılmayacak kalitede bir yapımdı. Çok daha iyi olabilirdi ama benim beklediğimden daha kaliteli bir yapımdı. Sinema dünyasından aşina olduğunuz bir oyuncusu da vardı. (İsmi bende kalsın, size sürpriz olsun) Kısa filmin ardından sergi alanına girdiğinizde size yardımcı olan görevliler her detayı büyük bir keyifle aktarıyorlar ve sergi alanında farklı duyularınıza hitap eden icat ve mucitleri size anlatıyorlar. Özellikle çocuklar için nefis. Kaçırmamanızı öneririm. Sergiyi yabancı bir eğitim ve yardım kuruluşunun hazırlamış olduğunu da eklemeyi unutmayalım.

Bir Cevap Yazın