23 Temmuz akşamı Cemil Topuzlu Harbiye Açıkhava Sahnesi’nde Hayko Cepkin ve Gripin konseri vardı. Zıpır blog yazarınız bendeniz de oradaydım.

Harbiye Açıkhava Sahnesi, Lütfü Kırdar Kongre Sarayı ve uUhsin Ertuğrul Sahnesi’nin hemen aşağısında harika bir konuma sahip. Püfür püfür esen yaz esintisi eşliğinde yerimi aldım ve kendimi müziğin tınılarına bıraktım.

Sahneye ilk önce Gripin çıktı ve tüm seyircileri kah hüzünlendirdi kah eğlendirdi ve çok başarılı bir performans gösterdi. Grup üyelerinin son derece şık göründüklerini de söylemeliyim. Beyaz gömlek üstüne siyah spor takım ve beyaz spor ayakkabısı yaz konserine çok uygundu. Gripin’i severim, müziklerini de çok başarılı buluyorum.

Gripin sahneyi terk edip Hayko için hazırlıklar yapılmaya başlandığında içimi de bir heyecan kapladı. Tabiri caizse Hayko “delidir”. Bu sefer ne yapacak acaba diye bekledim ve fonda kilise chant müzikleri duyulmaya, sahneden lazer ışıkları gelmeye başladı. Ağzım kulaklarımda olacakları beklerken Hayko sahneye beklediğimden biraz sönük geldi ama Harbiye Açıkhava Hayko sahnedeyken resmen inledi. Hayko iki şarkı söyledikten sonra ön sıralardan kopmalar başladı ve patır patır insanlar Açıkhava’yı terk etti. Benim için şaşırtıcı değildi. Hayko’nun müziği herkese hitap etmez. Buna rağmen Hayko’yu son derece başarılı buluyorum. Türkiye şartlarında bu tarz bir müziğin geniş bir kitleye yayılmış olması muazzam birşey. Sahneyi adeta yıkan Hayko’ya bir ara Gripin tekrardan eşlik etti ve ortaya güzel bir düet çıktı.

Konser benim açımdan harika bir cuma akşamı deneyimi oldu. Cumartesi çalışmak zorunda olmasam Taksim’de de biraz turlardım ama başka sefere artık.

Bir Cevap Yazın