otobüs
otobüs

Şehirlerarası yolculukları kendimi bildim bileli çok sevmişimdir. Kendi arabamızla yaptığımız yolculuklar çocukluğumun buğulu anıları arasında hep ön sıralardadır.

Otobüsle yaptığım yolculuklar da hafızamda hep yer etmiştir. Her ne kadar otobüs yolculukları günümzde daha konforlu hale gelmiş olsa da ben araba ile yapılan yolculukları asla değişmem. Tren ile şehirler arası yolculuk yapmadım. O yüzden tren yolculuğunu kıyaslayamayacağım. Birçok arkadaşım tren yolculuğunun otobüs yolculuğundan kat be kat daha eğlenceli olduğunu söyledi. En kısa sürede bir tren yolculuğu yaşayıp bunu test etmek isterim. Hem kim Interrail yapmak istemez ki :)

Şehirler arası otobüs yolculuğu günden güne gelişim gösterdi. Eskiden bize çok konforlu gelen otobüsler günümüzün teknobüslerinin yanında kutu gibi görünmekteler. Kablosuz ağ bağlantılı, film ve televizyon izlenebilen, müzik dinlenebilen her koltuğa özel ekranı olan, telefonla konuşulabilen teknobüsler otobüs şirketlerinin yeni çekim araçlarını oluşturuyor. Birçok firma yolcularının konforunun tercih edilme noktasında çok önde olduğunu görmeye başladı. Bu yolcular için iyi bir durum. Rekabetin olduğu yerde kazanan büyük oranda tüketicidir.

Son olarak Kamil Koç’un Rahat Hat olarak adlandırdığı her sırada 3 koltuğun olduğu konforlu otobüsler ile yolculuk yaptım. Çok büyük cüsseli bir insan değilimdir. 1.85 boyum var ve orta büyüklükte bir insanım (Orta büyüklük de nesi?). Buna rağmen ne kadar rahat hat, ne kadar konforlu hat olursa olsun otobüslere sığamıyorum. Bir türlü rahat edemiyorum. Hele bir de ön tarafımda oturan kişi koltuğunu arkaya yatırırsa zorlu bir yolculuk geçireceğimi anlıyorum.

Öndeki kişinin koltuğunu arkaya yatırması ona en baştan verilen bir hak. Yalnız burada arkada oturan kişinin durumunu da görmek gerekiyor. Siz pödöf diye koltuğu arkaya yatırırsanız arkadaki kişinin nasıl bir durumda kalacağını bilemezsiniz. Bu durumda yapılacak en doğru şey; koltuğu yatırmadan önce arkada oturan kişiye nazik bir şekilde “koltuğu yatırabilir miyim?” diye sormaktır. Bunu yapan o kadar az kişi var ki. Belki benden cici cici istense koltuğun yatırılmasına izin verebilirim ama pat diye koltuğun kafasını göbek hizamda görünce cinlerim tepeme çıkıyor. Nezaketten, saygıdan yoksun bir toplum olduk, olmaya da devam ediyoruz… Yazık ki yazık.

Uzun otobüs yolculuklarının bence en keyifli anlarından birisi vapura binme anlarıdır. Bir diğeri de mola yerleridir. O yarı uykulu, her tarafı tutulmuş insanların otobüsten inip tost-ayran peşinde koştuğu ya da lavaboya gitmek için birbirini ezdiği anları hep gülerek karşılarım. Vapurdayken aşağı katta vapurun sağ ya da sol önünde halat bağlanan babanın üzerine oturup denizi seyretmek, deniz üzerindeki nemli rüzgarı hissetmek benim için doyumsuzdur. Tabi ki denize para atıp dilek dilemek de vazgeçilmez bir tutkudur.

Yolculuk yapmayı çok severim. Güzel ülkemin dört bir tarafını kendi özel arabam ile gezmek, dolaşmak, keşfetmek istiyorum. Umarım bunları gerçekleştirebilirim. Sen de benim gibi araba ile gezmeye, keşfetmeye meraklı mısın?

2 YORUMLAR

  1. onca senedir ilk defa böyle bir özlemin olduğunu bilmek beni şaşırtt ve bir o kadar sevindirdi.. :) en büyük hayalim güzel yurdumu karış karış dolaşmak, bu güzelliği fotoğraf karelerine sığdırmaya çalışmak..Belki birgün beraber yaparız :)

Bir Cevap Yazın