Konusuz Yazılar

Farkında olarak ya da olmadan etrafımızı bizi mutsuz edecek şeylerle dolduruyoruz ve mutsuzluğu gündelik rutinimizin olağan bir parçası haline getiriyoruz. Bunun bir kısmı maruz kaldığımız çevresel uyarıcılardan kaynaklanıyor. Bir kısmı da tamamen kişisel tercihlerden. Peki etrafımızı saran bu mutsuzluk çemberinden çıkabilir miyiz? Hadi çıktık...

Şu an ciddi bir matem havası hakim Düşlerden Gerçeğe'de. Bunun sebebi de geçen ay yaptığım hosting değişikliği sırasında atladığım ufak bir ayrıntının blog'da son bir ayda yazdığım tüm yazıların uçmasına sebep olması. Ne güzel di mi? Koca blog bir anda bir ay öncesine döndü resmen....

Ancak fikirdir varlığın, gerisi et ve kemiktir bir yığın. Mevlana

Doğruya doğru... Bir enerji içeceği kadar olamadık. Millet aya biz ayrana...

İnternette dolaşırken bir siteye rastladım. Son dönemde en keyif aldığım ve devamlı tarayıcımda açık tuttuğum bir site. www.calm.com Fonda muhteşem doğa ya da tabiat manzaraları, gördüklerimizle uyumlu müzik ve seslerin dansı. Huzur bulmak için birebir. Sahada ofis çalışması yaparken, çalışırken, akşam eve geldiğimde ve sabah...

Günlük yaşantımızda kaç kişiyle irtibata geçtiğimizi biliyor muyuz? Sabah uyandıktan sonra yorucu bir günün ardından kafamızı yastığa geri koyduğumuzda kaç kişiyle iletişime geçmiş oluruz? Bu sayı tahmin ettiğinizden inanın azdır. Sürekli diğer insanların sorunları ile uğraştığını iddia edenler aslında kendi sorunlarından kaçmak ya da...

Hedef, işinde en iyilerden birisi olmak; insanlarla güçlü ilişkiler kurabilmek; kendi kendine yetebilecek ekonomik güç yaratmak; toplum içinde iyi bir yer edinebilmek ve bunları sağlayıp devam ettirebilmek için sağlığına dikkat etmek olmalı. Yaman Törüner'in bugünkü yazısından...