Hepimizin hayalleri vardır. Hani günün üzerine akşam çöker de yıldızlara bakıp düşleriz ya; işte öyle hayaller. O hayallerin bir kısmının aslında ayakları yere basan gerçekçi beklentiler olduğunu fark ettiğiniz oluyor mu? Oturup mantıklı bir şekilde düşününce “Ben bunu yapabilirim aslında” dediğimiz o kadar çok şey var ki! Tek ihtiyacımız olan şey bizi hedefimize ulaştıracak kararlılık ve planlı özveri.
Kitap yazmak isteyen bir kişiyi durdurabilecek tek şey, yine kendisidir. Sürekli iç sesimiz ile münakaşa halinde, vakit bulamamaktan yakınacağımıza oturup yazacağız o kitabı olacak bitecek.
Bir müzik aleti mi çalmak istiyoruz, o zaman çalacağız. Tutan mı var? Biraz kendimizi geriye çekip baktığımızda bizi engelleyinin yine kendimizi olduğunu rahatça görebiliriz.
Bazen hayallerimiz çok uzakta ve hatta ulaşılamaz görülebilir. Gidilecek yol çok uzun gelebilir. Bu anlarda kendimize “ilk adımı atmadan bir yolun asla bitmeyeceğini” hatırlatarak motive olmalıyız. Küçük küçük adımlarla bütüne ulaşmaya çalışmak en doğrusu. Hiçbirşey bir anda ortaya çıkmaz. Önce parçaları belirlenir, sonra o parçaların birbirlerine uyumlarına bakılır. Uyumlu olanlar birleştirilmeye çalışılır. Kararlı ve planlı özverili çalışma burada yine devreye giriyor.
İlk adımı atmak için kendimize güvenmiyor oluşumuz da yine büyük bir yanılsama, bahaneden başka birşey değil. Her sabah kalktığında “Bugünden itibaren spor yapmaya ve daha sağlıklı beslenmeye bağlayacağım” diyen birinin başarısızlığının kesinliği de bu yanılsamanın ürünüdür.
Aslında temel sıkıntının insanın birşeyi gerçekten istemesi olduğunu sanırım anlamışızdır. Hiçbir başarının tesadüf olmadığı ve başarının özverili bir çalışmanın ürünü olduğunu bilmeli ve hedeflerimizi ona göre belirlemeliyiz.
Elbette başarısız da olabiliriz. Her özverili çalışmanın hayallerimizi gerçekletireceğinin garantisi yok. Hayat üzerine bahis oynamak için vazla bilinmeye sahip. Bu noktada asla vazgeçmemeyi kendimize ilk edinmemiz lazım. Hiçbir bilimadamı buluşlarını ilk denemede ortaya çıkartmamıştır. Hepsi bir çok başarısızlıktan ders alıp istediklerini elde etmiştir.
Konuya uyduğunu düşündüğüm, Hep söylediğim ve çok sevdiğim bir söz vardır. Onunla bitirmek istiyorum:
Piyangodan para vurmasını istiyorsan, önce gidip bilet almak gerekir. Piyangonun neden bize vurmadığına yakınmadan, kötü kadere saydırmadan önce bu ufak ama kritik noktayı atlamamak gerekiyor.
