Yıldız Teknik Üniversitesi’nde İnşaat Mühendisliği okurken en çekindiğim derslerden birisi Teknik Resim ve Tasarım’dı. Hiçbir zaman resim ile aram iyi olmadığı için üniversiteye başlarken “Bu resim işi yüzünden okuldan atılmayayım” diye korktuğumu hatırlıyorum. Ve hatta ÖSS’ye hazırlanırken Yıldız Teknik Üniversitesi’nin Yıldız Kampüsü’ne dershanenin yaptığı ziyarette bize kampüsü gezdiren görevli öğrenciye, “Teknik resimden çakarsam okuldan atılır mıyım?” diye sormuşluğum bile var. Tahmin edeceğiniz gibi hikayenin sonu mutlu bitti ve dersi ilk alışımda geçip okuldan mezun oldum.
Rob Gonsalves‘in çalışmaları beni üniversite yıllarıma teknik resim dersinde oturduğum o rahatsız koltuğa ve sıralara götürdü. Rob’un çalışmaları, gözlerinizin gördüğünü beyninizin işlemesi için gereken zamanı uzatan işlerdir. Perspektifin ne kadar da yanıltıcı olabileceğine dair bir fikre sahip olduğunuzu biliyorum. Rob bu konudaki çıtanızı yukarı çekecektir.
Gonsalves’in resimleri hayalgücünün, gerçeküstü bir dünya ile dansı gibiler. İçlerinde kendinizi kaybetmeniz ve farklı anlamlar aramanız gayet olası. Bir çok resmin sizinle kişisel bir ilişki kurduğunu bile düşünebilirsiniz. Bu durum oluşursa endişelenmeyin. Rob’un resimlerinin bu gücü var. Bu yazı ve örneklerini iliştirdiğim çalışmalar hoşunuza gittiyse diğer çalışmalarını da şu ve bu bağlantılarda inceleyebilirsiniz. Satın alıp çerçeveletmek isteyenler, şu adresten dilediği resmi satın alabilirler.
Bu blog içerisinde hayalgücü ile ilgili düşüncelerimi çoğu kez belirttim. Düşlerden gerçeğe doğru akan nehirde kürek çeken Rob’un resmi Facebook hesabını takip etmenizi ve o büyülü resimler üzerinde kendinizi kaybetmenizi içtenlikle öneriyorum.
Aşağıda Rob Gonsalves’in bir sergisinden ufak bir konuşmayı da izleyebilirsiniz.
