Filmin Adı : The Hobbit: The Battle of the Five Armies
Türü : Fantastik, Macera
Yapım Yılı : 2014
Süre : 144 Dakika
Yönetmen : Peter Jackson
Senaryo : Peter Jackson, Guillermo del Toro
Oyuncular : Benedict Cumberbatch, Lee Pace, Evangeline Lilly, Luke Evans, Richard Armitage, Cate Blanchett, Orlando Bloom, Martin Freeman, Ian McKellen
IMDB Puanı : 8,4
J.R.R. Tolkein‘in Hobbit hikayesi ile tanışmam lise yıllarıma denk gelir. Kabataş Erkek Lisesi‘nin melankolik ortamının etkisinde, zemin katın kasvetli ve yüksek tavanlı karanlık koridorlarında yürürken Hobbit romanını düşündüğüm günler dün gibi aklımda… Aradan aşağı yukarı onbeş sene geçmiş olmasına rağmen Hobbit benim için hala o etkisinden çıkamadığım büyülü masaldır. Benim için bu derece kişisel bir hikayenin elbette sinema filmi de özel ve güzel olmalıdır. Gel görelim ki Yüzüklerin Efendisi uyarlaması ile gönlümüzde taht kuran tombik yönetmenimiz Peter Jackson, toplasan bir bilemedin iki film çıkacak Hobbit’i de üç film çekmeye karar verince (ya da verdilirince) içimize bir kurt düşmüştü.
Aklımıza gelen başımıza geldi ve Hobbit’in son filmi The Battle of the Five Armies tam bir hayalkırıklığı oldu. Peter Jackson’un artık eşeğin kulağına su kaçırdığı bir film ile karşı karşıyayız. Ben ki Yüzüklerin Efendisi’ni sayısız kere bayıla bayıla izlemiş, ilk Hobbit filminden büyük zevk almış, ikinci filmi de birkaç kez keyifle izlemiş birisi olarak bu filmin daha 10. saniyesinde bir şeylerin ters olduğunu, olması gerektiği özende olmadığını hissettim. Sonrası ise ızdırap, hüzün ve kahroluş arasında geçen üçlü bir pinpon maçı gibiydi.
Bir taraftan bir devrin sonu, ortadünya’nın son filmi oluşundan dolayı bir saygı, bir hüzün içimi kaplıyordu. Diğer taraftan ise 1938 yılında yazılmış güzelim hikayeyi hiç eden saçmasapan aşk üçgenleri eklenmesinden dolayı gerilen sinirlerimden koltuk kenarlarına tırnak batırıyordum. Kötü hatta bayağı kötü kullanılmış CGI efektleri, Aşk-ı Memnu’da görmeye alıştığımız anlamsız upuzun yakın plan çekimleri, hiç geliştirilmemiş kuklaya çevrilmiş karakterlere karşı donuk ve acınası hissizliğimiz, absürd komedi parçalarına karşı çektiğimiz yuh’larımız ile neresinden tutsak koca ortadünyaya asla yakışmayan bir son olmuş The Battle for Five Armies. Zaten güzelim filmin ismini There and Back Again’den buna çevirdiklerinde anlamıştık ama neyse.
Hakikaten söyleyecek hem çok şey olup hem de hiç söylememek için kendimizi tuttuğumuz bir olay Tolkein’in ortadünyasının beyazperdedeki son halkası… Eleştirinin kontrolden çıkıp ipini koparan boğa gibi güzelim Tolkein kitaplarına kadar gelmesinden korkuyorum. Hatta Game of Thrones ekibinin Hobbit post prodüksiyonuna sızıp filmi hiç ettiğinden bile şüpheleniyorum.
Her sinemaseverin (Yüzüklerin Efendisi ya da Hobbit sever bile olmaya gerek yok) izlemesi gereken bir film bile olamamış bu yapım, hiç yokmuş gibi hatırlan(may)ıp Yüzüklerin Efendisi sonrası yaşanmış bir hata olarak kalacaktır. Gönlümüzdeki bu yarayı da ancak başarılı bir Silmarillion uyarlaması onarabilir. O tarihe kadar kalbimizi yeni bir filme kapatıp, inzivaya çekilmek en doğrusu. Ah Peter Jackson bu bize yapılır mı?
6/10