Sabahları internette dolaşıp okumaktan üşendiğim ya da gözümden kaçırdığım başlıklara yeniden eğilmeyi seviyorum.
Bugün Facebook Duvarı’mdaki bir başlık ilgimi çekti ve kendimi enteresan bir gelişmenin içinde buluverdim.
io9’un verdiği çeşitli kaynaklardan da okuyabileceğiniz gibi Amerika internet servis sağlayıcılarının tıpkı kablolu tv’ler gibi belirli siteleri gösterip belirli siteleri göstermemelerini sağlayacak bir uygulamayı hayata geçirmesi tartışılıyor. Biraz daha detaylandıralım: Eğer Türk Telekom Twitter ile anlaşmaz ise Türk Telekom kullanıcıları Twitter’a ulaşamıyorlar ama Superonline Twitter ile anlaştığı için Superonline kullanıcıları rahatça ulaşabiliyor. Hatta Twitter Superonline’a fazladan bir ücret ödeyerek daha hızlı bağlantı bile satın alabilecek. Tıpkı Ntvspor Smart diye bir kanalın varolması ve onu izlemek için Dsmart sahibi olmak gerektiği gibi. İnternetin bu şekilde kullanılmasının yine özgürleştirme şeklinde sunulacağı kesin. Argüman da şu şekilde olabilir: “E kardeşim ben zaten o sitelere girmiyorum ki, neden onlara erişim için ekstra para ödeyeyim. Onları içermeyen bir paket alırım yeter bana.” Kapitalist düzenin interneti ele geçirememesi, insanların kontrollerinin kendinde olduğu özgürce dolaşabildikleri bir ortamın dünyadaki güç odaklarının asla istemediği bir şey olması aşağıdaki gibi yorumları dinlememize sebep oluyor.
“Bu adam kimdir, ne yapar ne eder?” diyenleri buraya alalım.
Google’ın Superonline ile anlaşıp ekstra bağlantı talep etmesi ve Superonline’ın Google’ı ışık hızında ama Yandex’i kaplumbağa hızında açan bir servise dönmesi gibi şeyleri görmemize sebep olabilecek bu uygulama internetin gücünü bir kez daha görmemize vesile oldu. Dünyadaki tüm devletler, parayı ve gücü kontrol eden kesimler, kısaca herkes bir ucundan tutup interneti nasıl kendi çıkarlarım doğrultusunda kontrol ederim diye kafa patlatıyor. Şu anda bile dünyada herhangi bir noktada bu konunun hararetli bir şekilde tartışıldığına eminim.
Bu kadar korkmalarına gerek yok, biz dostuz ve internet suçsuz.
