Anlatacağım hikayedeki herşey tamamen hayal ürünüdür. Gerçeklerle bağdaştıranları orc’lar goblin’ler kovalasın.
Dukhan’da neler olduğuna kimse anlam veremiyordu. Son dönemde üst üste beş kişi hayalet ve benzeri varlıklar gördüğünü iddia edip güvenliğe başvurmuştu. Hayaleti gördüğünü iddia edenlerin anlattığına göre, beyazlar giyinmiş siyah saçlı bir kadın havada uçarak evlerin etrafında dolanıyordu. İnsanları korku salmaya başlamıştı, çocuklar ailelerinin yanından ayrılıp okula gitme konusunda huzursuzluk çıkartıyordu. Olayların nasıl başladığını kimse bilmiyordu ama gelişmeler Al Sidra Cami şantiyesinde an be an takip ediliyordu.
İş güvenliği ekiplerin gün aşırı uğradığı Al Sidra Cami şantiyesi bilinmeyen nedenlerden dolayı yavaş gidiyordu. Hem işveren hem de müteahhit birşeylerin tesr gittiğini görüyordu ama sorunun ne olduğunu çözemiyordu. Özellikle de işçiler her sabah işe geldiklerinde sanki gece başka bir ekip cami sahasına girmiş gibi hissetmelerine sebep olan şeyler görüyorlardı. Eşyaların yerleri bıraktıklarından farklı olabiliyordu, yeni doldurulmuş su deposu boşalıyordu, kapandığı bilinen kapılar açık bulunuyordu. Bir gariplik vardı ama ne olduğu çözülemiyordu.
Proje Müdürü Edmundo konuyu yönetimine taşımış, yönetim “hiç işimiz olmaz” şeklinde cevaplamıştı. Bunu gören proje müdürü Edmundo, boynunu büküp sahaya geri dönmüş, kendini film ve fotoğraf arşivini genişletmeye vermişti. Bu arada şantiyenin interneti hep yoğundu. Torrent’ten dört kişinin sürekli birşeyler indirdiği konusu Edmundo’ya taşınmış Edmundo “Ooouu” şeklinde tepki vermişti. Ardından konu oluruna bırakılmıştı.
“Büyücü nerede?” diye sordu şantiye şefi Dumbak. “Nerede olacak odasındadır” diye cevap verdi Proje Direktörü İhsan. Proje direktörü dendiğine bakmayın aslında idari şef ama üstün egosu sayesinde tüm ekibe kök söktürdüğü gerçeği proje direktörü gibi davranmasına neden oluyordu. Dumbak malzeme eksiklerini rapor etmek için her sabah 06.13’te merkez ofisteki satınalma sorumlusu Freddy’yi arayıp konuyu an be an takip ediyordu. Uykulu verdiği cevapların kesinliğinden emin olamayan Freddy konuyu ofise geçince takip edeceğini belirtip Dumbak’a hergün aynı şekilde raporunu sunuyordu.
Edmundo işverene sunması gereken dosyaları masası üzerinde dağ gibi yapıp çok işi olduğu izlenimi vermek için çalışmalara hemen başlamıştı. Bu arada ekibin yeni üyesi botoks dudak Hederison “ben nereye düştüm böyle” diye dövünüyordu. Olan olmuş Mr. T’nin yerini almıştı.
Ekibin asıl tehdit olarak gördüğü kişi bahsi geçenlerden hiçbiri değildi, problem kabzıman Nail efendiydi. Nail efendi ekibe yeni katılmış ve Edmundo’ya destek olacağı umudu ile herkesi heyecanlandırmıştı. Yalnız bir problem vardı. Nail efendi çift kişilikliydi. Gündüzleri ofiste çalışıp geceleri izlediği filmlerdeki ana karakterlere bürünüp ertesi sabah herkesi korkutuyordu. İnsanların korkma nedeni Nail efendinin bunu bilinçsiz yapmasıydı.
Bir gece Edmundo ve Nail efendi fazla mesaiye kalmıştı. Uzun çalışma süresi Nail efendiyi yormuş temiz hava alma ihtiyacı hissetmişti. Edmundo’ya bilgiyi verip dışarı çıkması ile çılgın bir şekilde içeri geri girmesi arasında sadece beş saniye vardı. Nail efendi çılgınlar gibi bağrırıp çağırıyor birşeyler anlatmaya çalışıyordu. Edmundo hiçbirşey anlamamış içinden “yine çıldırdı bizimki” demişti. Nail efendi kendine gelmeye başlamış söyledikleri anlaşılır bir seviyeye doğru ilerlemişti. Nail Efendi Edmundo’ya cami şantiyesinin üzerinde uçarak gezen bir kadın gördüğünü, beyazlar içindeki kadının kendisine “gel gel gel” diyerek el kol hareketleri yaptığını söylemişti. Nail efendi’nin anlattıklarından hem endişelenen hem de korkan Edmundo, bilgisayarındaki torrent’i kapatıp, inen dosyaları “gizli dosya kimse açmasın” yazan klasöre atmış ve bilgisayarını kapamış, ofisi terke etmek üzere toparlanmaya başlamıştı.
Nail efendi Dukhan’da hayalet gördüğünü söyleyen altıncı kişi olmuştu… Kampta bir kere görüp arkadaşı olarak benimsediği kedisini de hayaletin kucağında göreceği güne sadece iki gün kalmıştı…