Hani bazı oyunlar vardır, sizi hikayesi ile içine çeker. Grafikleri düşünmezsiniz, oynanabilirliği düşünmezsiniz. Saatlerinizi bilgisayar ya da konsol başında geçirirsiniz ama dakika geçmiş gibi gelir. Mesela bir Baldur’s Gate, bir Sanitarium, bir Half-Life aklıma ilk gelenler…
Yazının başlığı olan Alan Wake nedir sorusunun cevabı şudur; Finlandiyalı Remedy Entertainment firmasının Max Payne sonrası Xbox 360 için 2010 yılında piyasaya sürdüğü ve daha sonra 2012’de PC’ye de çıkarttığı aksiyon-gerilim oyunu.
Peki yukarıda saydığımız kült seviyesindeki oyunlar ile kıyaslandığında ortak noktası nedir? Elbette hikayesi. Peki Alan Wake yukarıda ismi geçen şaheserler kadar başarılı bir oyun mu? Cevabı aşağıda…
Alan Wake’i özetlersek, peşinizden gelen karanlık düşmanlara karşı yer yer kaçarak yer yer silahlı ya da ışıklı (Sadece oyunu oynarsanız ne demek istediğimi anlarsınız. Merak ettiniz mi?) çatışmaya girerek hikayeyi anlamaya çalıştığınız bir oyun diyebiliriz. Alan Wake’i farklı kılan bir diğer özelliği de oyunun chapter’larının dizi gibi tasarlanmış olması. Her bir chapter bir dizi bölümü gibi düşünülmüş. Her chapter sonunda son derece başarılı şarkılar yerleştirilmiş, dolayısıyla soundtrack için pamuk eller cebe gidiyor.
Oyunda Alan Wake’i yönetiyoruz ve Alan Wake son derece popüler bir yazar. Oyunun hikayesi hakkında tüyo ya da spoiler vermek istemiyorum. İsteyenler varsa aşağıdaki videoda Oyungezer’den Sinan Akkol’un İlk 10 dakika kaydını izleyebilir. Oyungezer’in ilk 10 dakika çalışmaları hoşuma gidiyor, laf arasında belirtmek istiyorum.
Ben oyunu PC’de oynadım. Grafikler birçok oyuncuyu tatmin edecektir diye düşünüyorum ama oyunun aslında 2010 yapımı bir oyun olduğunu ve Xbox 360 için optimize edildiğini hatırlatayım. Sesler, efektler, ara videolar uğruna harcanan günlerin hakkını veriyor. Gayet başarılı.
Alan Wake bu kadar olumlu şeyin yanında olumsuz öğeler de barındırıyor. Oyun mekaniği ve dövüş mekanizması ne kadar yenilikçi görünse de çok fazla tekrar ettiği için bir yerden sonra oyun bayabiliyor. Benim oyunda gördüğüm en büyük eksiklik de bu oldu. Bu öyle bir eksiklik ki Alan Wake’in en büyük artısı olan hikaye derinliği de bir yerden sonra etkisini bu sorundan dolayı kaybedebiliyor.
Alan Wake sonrası devam oyunu olan Alan Wake’s American Nightmare 2012’nin başında piyasaya sürüldü. Oyuna çok sayıda yenilik getirdiği söylenemez ama ilk oyun ile kıyaslandığında görsel anlamda gelişmeler barındırdığı hemen yakalanabiliyor. Maalesef oyunun tekrar ettiği hususu bu sefer de peşinizi bırakmayacak. Alan Wake’s American Nightmare (AWAN), Alan Wake’i oynamadan kesinlikle oynamamanız gereken bir oyun çünkü hikayenin devamı niteliği taşıyor. Alan Wake sonras iki bölümlük DLC’i oynamanız ve ardından AWAN’i oynamanızı şiddetle öneriyorum.
Toparlarsak Alan Wake, Max Payne sonrası Remedy için başarılı bir çalışma olmuş. Mekanik tekrarı sorunu olmasa daha da sevebilirdim ama gerek hikayesi, gerek anlatım tekniği gerekse de müzikleri ile benim ilgimi çekti ve tüm seriyi bitirdim. Aksiyon-gerilim türünü seviyorsanız göz atmazsanız kayıp olur.
8/10