Leyla ile Mecnun

İzlediniz mi bilmiyorum ama Leyla ile Mecnun’u ben yeni keşfettim ve geç kaldığım için kendime çok kızıyorum.

Türk dizilerine karşı bir önyargım olduğunu kabul ediyorum. Bunun sebebi küçüklüğümde beni ekrana bağlayan Kaygısızlar, Ferhunde Hanımlar, Bizimkiler gibi dizilerin karşılığını bugün bulamıyor oluşum. Tamam bu diziler tarihin en iyi dizileri değil ama zamanının iyi dizileriydi. Kaygısızlar absürt komedinin mihenk taşlarından biridir. Ferhunde Hanımlar günlük dizi kavramının pekala tutabileceğini gösteren samimi bir diziydi. O diziden çıkan Melek Baykal ve Tamer Karadağlı’nın geldiği noktalar belli. Bizimkiler de tamamen samimiyet ve gerçekçilik üzeline kurulu bir nevi Big Brother gibi reality şov kıvamında bir projeydi.

Günümüz izleyicisinin beğenme ve ilgi eşiği yükseldi ve çok değişti. Buna paralel olarak Türkiye’de ağlamaklı diziler çok prim yapmaya başladı. Ben de her ne kadar duygusal bir insan olsam da bu tarz dizilere dayanamıyorum. Bu da bende Türk dizilerine karşı bir önyargı oluşturdu. Birkaç ağlamaklı entrika ağları ile örülmüş diziyi eş dost baskısıyla izlemeye çalıştım ama onlar da hüsranla noktalandı. (Eş-dost için kötü diziye katlanılır mı? Evet katlanılır.)

Leyla ile Mecnun uzun süredir bende oluşan Türk dizisi önyargısını kırmayı başardı. Bu kadar absürd bu kadar iyi oyunculuğun olduğu bir dizi çok daha iyi yerleri hakediyor. Günümüz popüler kültürü ile bu kadar dalga geçilen, bu kadar sağlam oyunculuk barındıran bu kadar absürt bu kadar şahane, bu kadar mükemmel, efendime söyleyeyim bu kadar cici bir dizi vardı da neden bana söylemediniz? Samet niye hiç söylemiyorsun? Hayret birşeysin ya! Burçin’in düğününü de kaçırdım zaten.

Henüz dizinin 5. bölümüne geldim. İspiyon (Bundan böyle spoiler yerine ispiyon kelimesini kullanmaya karar verdim. Bu kararı da şu an aldım, evet.) yapmazsanız sevinirim.

Birçok dizinin yönetmenini ve yazarını bilmeyiz. Bizim için önemli olan oyunculardır. İşte burada çok büyük bir hata yapıyoruz, belki de Türk sinemasının yönetmen ve yazar sorunu olduğunu birinin yüzümüze vurma zamanı gelmiştir. Sebep ise sürekli oyuncuların ön planda oluşudur.
Leyla ile Mecnun’un senaristliğini Burak Aksak yapıyor. Kendisi daha önce birçok kısa film çekmiş ve çok sayıda ödül almıştır. Detayları Google’a sorabilirsiniz. Ben bilmem Google bilir. Burak Aksak’ın Twitter hesabını özellikle takip etmenizi öneriyorum, epic mesajlar atıyor. Twitter’ın hakkını tam anlamıyla veriyor. Yönetmen koltuğunda genç yaşına rağmen çok sayıda kısa ve uzun metrajlı filmde yönetmenlik ve senaristlik yapmış Onur Ünlü’yü görüyoruz. Kendisini de Google’layabilirsiniz. Reklamları okudunuz. Teşekkürler.

Leyla ile Mecnun durum komedisi gibi görünse de hiç yerinde durmayan bir dizi. Ezgi Asaroğlu Leyla karakteri ile güzel mi güzel, hanım hanımcık tam evlenilecek kız portresi çiziyor. Bazı sahnelerde gözüme çok hoş görünürken bazı sahnelerde çirkin buluyorum. Ben mi bir acayipleştim kız her sahne makyaj mı yeniliyor çözemedim. Ama nedense oyunculuğunu pek beğenmedim, hal ve hareketleri dizinin genel akışı içinde durağanlık yaratıyor. Belki de yönetmenin tercihidir ama bir terslik var bu kızda. Du bakalım belki ilerleyen bölümlerde düzelir.

Ali Atay nam-ı değer Mecnun dahil geriye kalan herkesin oyunculuğu inanılmaz. Özellikle Ahmet Mümtaz Taylan’a bitiyorum. Muhteşem, tek kelimeyle muhteşem. Oto teybiyle kız istemeye gittiği ilk anda kendini göstermişti zaten. Karakter de üzerine cuk oturmuş, severek oynadığı da belli. Bayıldım.

Yazımdan da anlayabileceğiniz gibi Leyle ile Mecnun’u oldukça beğendim. Game of Thrones’u beklerken kendime yeni bir eğlence bulmuş oldum. Yaşasın! Hadi parka parka parka…