Bir dalga sonunun kıyıya çarpıp yok olmak olduğunu bilerek mi doğar? Peki birbiri ardına gelen dalgalar sonlarını bilseler ne değişirdi ki? Kıyıya yaklaşırken geriye dönme şansları var mı?
Bazen bir yola gireriz ve bu yolun nerede sonlanacağını bilemeyiz. “Keşke” kavramı da bu bilinmezliğin sonucudur. Eğer her yaşayacağımız olayın sonunda ne olacağını bilseydik yaşam ne kadar mantıksız olurdu. Ne kadar gereksiz…
Istanbul’u dinliyoruz. Bize birseyler mi soylemek istiyor? #istanbul #bosphorus #uskudar A photo posted by @gurlo on
Hayattaki mutlu anların değeri, bizi üzen, bizi mutsuz eden anların da olmasıyla ortaya çıkar. Herkese göre değişken olan mutluluk, her bireyin yaşadığı sorunlara ve yaşam tarzına göre değişir. Zengin ama yalnız bir kişiye piyango vursa ne kadar mutlu olabilir ki? Peki ya ailesi ile kıt kanaat geçinen ve her gün inanılmaz koşullarda azıcık para için çalışan bir kişiye piyango vursa?
—–
17 Ekim 2015 Notu: Bu yazı ilk yayınlandığında üstteki fotoğraflar yoktu. Yazı kendi başına içinde eşya olmayan boş bir odaya benziyordu. Bu yüzden yukarıda gördüğünüz fotoğrafları, gelecekten gelip geçmişe yerleştirdim. Bir nevi kendi zihnimde zamanda yolculuk yaptım diyebilirim.
Ve evet, yazıda değindiğim konu üzerine düşünmemiz greken bir durum. Gerçekten, dalgaların bir bilinci olsa ve kıyıya vurmaktan vazgeçmeye karar verseler dünya nasıl bir yer olurdu?