İçsel meselelerimize o kadar takılıyoruz ki büyük resmi kaçırdığımızın farkına bile varamıyoruz. Yedi milyar insan (en son kendim elle saydığımda o kadardı, inanmayan kendisi sayabilir) aynı dünyada yaşıyoruz ama sanki Türkiye bu dünyanın değil Westeros’un Orta Dünya’nın bir parçası. Tamam elbette kendi iç meselelerimiz de önemli ama detaylarda kaybolabiliriz ama bizim hayatımızı da etkileyecek kararların dünyanın başka yerlerinde, başkaları tarafından alındığını göremeyecek kadar kör olmamalıyız.
Dünyanın, yaşanan ve yaşanacak savaçların kaderini etkileyecek uygulamalar tartışılıyor dünyada. Birleşmiş Milletler tarihinde ilk defa vur emri verebilen robotların askeri amaçlarla kullanımını masaya yatırmaya hazırlanıyor. Tamamen insandan bağımsız kendi hedefini belirleyip vurabilecek bir sistemden (valla uygun kelimeyi bulamadım, bulan kendi önerisini yazabilir) bahsediyoruz. Durumun ciddiyetinin farkında olan çok sayıda ulus var. Türkiye’nin bu konuda nasıl bir düşüncesi olduğunu bilmiyorum. Bir düşüncesi olduğunu da açıkçası sanmıyorum. Umarım yanılıyorumdur. Yanılıyorsam da çok memnun olurum.
Bahsettiğimiz combat drone denilen insansız hava aracı değil. Kendi kendine hedef arayan, bulan, etkisiz hale getirme ya da öldürme kararı veren bir algoritma (bu fena olmadı sanki). İnsandan tamamen bağımsız. İnsan hatasından uzak. Peki bu algoritmanın bir gün kendi yaratıcısını dahi hedef olarak seçebileceği ihtimalinin varlığından bahsedebilir miyiz? Tamamen insandan bağımsız hareket edebilen robotların insanlığa ne gibi zararları olabileceği düşüncesiyle üretilen kaç tane film kaç tane kitap sayabiliriz. Yani konu hep masada duruyordu. Sadece teknolojinin onu gerçekleştirebileceği kadar gelişmesi beklenmişti.
Tabi olayı tek taraflı düşünmemek gerekiyor. İnsan faktörünün, hırsın, arzuların, hedeflerin, intikamın, acının, üzüntünün içinde barınmadığı bir robotun savaşları toptan ortandan kaldırıp barışı %100 çözüm olarak ortaya çıkarmtası da mümkün. Biraz ütopik ama imkansız değil.
Ben şu aşamada elimdeki bilgilerle vur emrini kendi kendine verebilecek “katil robotlar”ın insanlığa faydalı mı zararlı mı olabileceğine karar veremiyorum. Siz verebiliyorsanız seve seve dinlerim.