Ülkemizin geçtiği zorlu sürece ilişkin çok sayıda yazı yazıldı, açıklama yapıldı. Gerek kurum ve kuruluşların ve hatta hükümetin basın açıklamaları, gerekse de olayları takip eden insanların sosyal medyadaki yazdıkları bir olay üzerine ne kadar farklı bakış açıları olabileceğini görmemizi bir kez daha sağladı.
Gezi olayları başladığında herkes Gezi Parkı’ndaki ağaçların kesileceği ve parkın AVM’ye dönüştürüleceğine inanarak tepkisini gösterdi. Süreç bundan sonra kontrolden çıktı ve Türkiye’nin asıl nasıl bir olaylar zincirinin içinde kaldığı hep bizden saklandı. Bu yazıda size yaşanılanların perde arkasını tüm çıplaklığı ile açıklayacağım. Gerçekleri öğrendiğinizde kafanızdaki puzzle tamamlanmış olacak.
Öncelikle, “Neden Gezi?” sorusuna cevap verelim. Olaylar için Gezi’nin seçilmesinin tek sebebi vardı o da yazımı kısa, öz, tüm dünyanın takip edebileceği bir isme sahip olması. Taksim’e yakın oluşu, Taksim’in Tahrir’e olan kelime benzerliği ve ingilizcesinin de problemsiz oluşu, uygun ortamın bulunduğunu gösterdi. Daha sonra yapılması gereken tek şey, büyük plana uygun olarak bir bir adımların atılmasıydı.
Gezi’deki ağaçlar neden işaretlendi? Elbette kesim için olduğunu sanmanız istendi. Yalandan belediye ekipleri de konulup olaya gerçekçilik katıldı. Asıl amaç ise detayda gizliydi. Olay tamamen ağaçların işaretlenmesi üzerine kurulan bir tezgahtı. İşaretlenen ağaçlar daha sonrasında ihtiyaç kalmadığı için kesilmek istendi. Peki ağaçlar neden işaretlendi? İşte cevabı;
Bildiğiniz gibi Gezi Parkı’ndaki tüm ağaçlar işaretlenmedi. Sadece belirli bir kısmı özel bir şekilde işaretlendi. İşaretlemede kullanılan boyayı hiç göreniniz oldu mu? Nasıl bir boya kullanıldığını biliyor musunuz? Kullanılan işaretleyici boya çok özel bir boyaydı ve amaç bu boyayı özel olarak yakalama ve takip etme yeteneğine sahip birilerine işaret vermekti. Peki kimlere ne işareti verildi? Kime verildiğini birazdan açıklayacağım ama verilen işaret son derece açıktı; Biz hazırız ve yerimiz burası! Peki neye hazırız?
Başbakan olaylar başladığından itibaren çok belirgin tabirler kullandı. Bunların en göze batanları şunlardı; Çapulcu, Dış Mihraklar ve Faiz Lobisi. İşte dananın kuyruğu da burada kopuyor.
Görüşmek üzere Capul!
Çapulcu kelimesini ingilizce yazarsanız Capulcu olur. Son iki harf olan cu ingilizcede “see you”nun kısaltması olarak kullanılır. Bu durumda “capul cu” şeklinde yazabiliriz. Yani; Görüşmek üzere Capul! Peki bu Capul neyin nesi? İnternette ufak bir arama ile çok fazla bilgiye ulaşamasanız da Capul’un Filipinlerdeki bir bölgenin adı olduğunu öğrenebilirsiniz. Peki bu bölgenin ne özelliği var? Bizim başbakan neden burayla ilgili bir mesaj vermek istesin? Capul, son dönemde Amerikan deniz kuvvetlerinin donanmasının çok sık ziyaret ettiği bir yer. Peki başbakan neden burayı işaret etti? Nedenini başbakan zaten açıkladı; “Gezi olaylarında dış mihrakların ve faiz lobisinin parmağı var.” Başbakan bilerek veya bilmeyerek bize o kadar çok bilgi verdi ki. Sadece parçaları birleştirebilenler bunu görebildi. Capul’daki Amerikan deniz kuvvetlerinin düzenli hareketi birçok kaynaktan da teyit edilebileceği gibi tamamen dünya dışı varlıkları inceleme amacı güdüyor. Bu bölgede Bermuda Şeytan Üçgeni’nden bile daha çok radyasyon ve elektromanyetik enerji var. Ayrıca, Atlantis’in de burada olduğu düşünülüyor.
Türkiye’nin bu bölgede doğrudan bir çıkarı olmasa dahi tüm dünya liderleri olup bitenin farkındalar. İşte perdeyi aralama zamanı: Dünyadışı canlılar ile ilk temas gerçekleştirildi! Capul adası yakınlarında gerçekleşen sinyal testine Titan‘dan yanıt geldi. Yanıt Capul adasında yakınlarında ultra güçlü sinyal yayan Amerikan uçak gemisine geldi ve haber bir anda tüm dünya liderleri ile paylaşıldı. Başbakan bize tüm bilgileri verdiği halde anlamaktan ne kadar uzak kaldık görüyor musunuz? Yok gezideki ağaçmış, yok mahalle baskısıymış bunların hepsi halkın uyutulması için yapılmış suni gündem. Aynı şey Brezilya’da, Mısır’da ve daha birçok yerde kullanılıyor. Medya neden olaylara sessiz kaldı sanıyorsunuz? Neden hiç bir medya patronu karar alıp başbakana sırtını dönmedi? Çünkü bu bilgiler onlarla paylaşıldı ve kısa süre sonra hayatlarının hikayesini görecekleri söylendi. Dünya dışı varlıkların iniş alanlarından birisi olarak Gezi Parkı seçilmişti!!!!
Faiz lobisi dediğimiz de First Assosiation of Inner Space Loby adı altında kurulan dünya dışı varlıklarla ilk teması gerçekleştirecek grubun kısa adı.
Nasıl? Parçalar yerine oturdu mu? Şimdi ABD’nin neden Türkiye’ye büyük destek verdiğini anlayabiliyor musunuz? Gezi olayları halkı birlik beraberliğe sürükleyip, asıl büyük gerçeği öğrendiklerinde tepkilerinin düşük seviyede kalması için bu şekilde yönetildi. Yoksa elbette başbakan da alttan alıp olayları yatıştırmayı bilirdi ama yapmadı because “For the Greater Good”.
Umarım büyük resmi artık görmüşsünüzdür. Olay bizim iç meselemiz değil, başbakan açıkladı ama biz göremedik. Şimdi bir sonraki adıma hazırlanıyoruz, 3. Körünün yeri neden değiştirildi sanıyorsunuz? Mısır da olaylar neden tekrar patladı? Piramitleri kim, nasıl yaptı? Brezilya’ya neden hem Dünya Kupası hem Olimpiyatlar verildi? Orada halk neden ayaklandı? Gerçekleri görün artık. Başbakana telekinesis ile zarar verme çalışmaları, Türklerin uzay gemisi yapmasının Gezi olayları nedeniyle engellenmesi, hepsi bu gerçekle bağlantılı! Açıklamaları takip edin ve tüm gerçeği görün. Günümüz dünyasında hiç bir ülke kendi başına karar alamaz. Artık dünya çok küçük, Capul cu!
P.S. Bu yazıyı güzel ülkemin çivisini çıkarıp, bölmeye çalışan herkese armağan ediyorum. Yazdıklarımda gerçeklik olabileceğine inananlara da akıl fikir diliyorum, biraz çıkıp hava alsınlar. Bu da benim direnişim. Böyle gündeme, böyle yazı.