Fragmanlar

Aşağıda heyecanla beklediğim üç filmin fragmanı var. İki bilimkurgu bir fantastik. Filmler gelsin izleyek. İlgilerinize sunarım.

Elysium

Pacific Rim

The Hobbit: The Desolation of Smaug

Katar’da 2 Yıl Şerefine!

DOHA

Bugün itibariyle Katar’da iki yılımı doldurmuş durumdayım. Bu küçük arap emirliğinde iki yıl geçireceğimi daha önce söyleseler inanmazdım. Dışarıdan bakınca herkes farklı bir görüş bildirebilir ama gelip kendin yaşayınca olay bambaşka oluyor. Bakalım hayat bize daha ne sürprizler sunacak.

Gezi Parkı Turizm’i Vurdu

gezi parkı

Gezi Parkı olayları hakkında Katar’lı bir tanıdığım İstanbul’da tatil programı yapan insanların %40’ının programlarını iptal ettirdiğini söyledi. Katar’daki seyahat acentelerinden böyle bir bilgi almış. Mısır’daki olaylar nasıl Mısır turizmini etkilediyse bu olaylar da bizim turizmimizi etkilemiş. Burada “olaylar her sektörü olumsuz etkiledi, batırıyoruz yeter durun” gibi birşey söylemiyorum. Olayın etkilerinden birini anlatıyorum.

Gezi Parkı hakkında Katar’da konuştuğum yabancı arkadaşlardan aldığım izlenimler karışık olmaya başladı. Bir grup “Erdoğan bu kadar gaddar mıydı?” diye sorarken bir grup da Erdoğan’ın daha muhafazakar bir Türkiye için gereken herşeyi yapması gerektiğini söylüyor. İkinci görüştekiler daha çok muhafazakar kesim elbette. Daha liberal bakanlar ilk seçeneği söylüyorlar. Açıkçası alkol yasağı gibi uygulamaların yurtdışında geniş yer bulmasının da bu yıl ve ileride gelecek turist sayısını ve portresini değiştireceğini düşünüyorum. Arap turist sayısı giderek artarken batılı turistler için cazibe merkezinden çok otantik tatil adresi olmaya doğru ilerleyeceğiz. Bu da benim hoşuma gitmiyor. Gönül ister ki o da gelsin öbürü de gelsin. Herkes aradığı şeyi bulabilsin. Ama gidişat Doğu’ya kayıyoruz gibi. Gezi olayları bakalım ilerleyen süreçte dünyanın Türkiye’ye bakışını nasıl değiştirecek.

Bana enteresan gelen bir diğer konu da dış basında okuduğum makalelerde insanların Türkiye’nin iç dinamiklerini ve yakın tarihini çok iyi biliyor olmaları. Son derece objektif bir yaklaşım da gösteriyorlar. Bizim basın bu kadar kutuplaşırken objektif yazı bulmak zorken, dünyanın bu yaklaşımına sevinsem mi üzülsem mi bilemedim.

Fener’in Hocası Yanal Olmamalı

world cup 06 003

Alex’in gidiş ile Aykut’un gidişi ne kadar benzer di mi? Bunun tek bir açıklaması var: Aziz Yıldırım tam bir otorite ve kim kendisine ters davranırsa gözünün yaşına bakmıyor. İlk başladığından bu sene ortasına kadar Aykut Kocaman’ı eleştiriyordum ve Fenerbahçe’ye layık (ingilizce like kelmesi buradan mı geliyor acaba?) görmüyordum. Şike dönemindeki savaşçı ve toparlayıcı tavrını takdir etmiş ama teknik ve taktik bilgisini sorgulamıştım. Daha sonra özellikle Avrupa maçlarındaki başarı benim için önemli bir kriter oldu. Benim için Türkiye ligi Avrupa kopasına katılmak için aşmak gereken bir engel. Olay tamamen Avrupa benim gözümde. Aykut Kocaman da takıma bu kapasiteyi ve beceriyi kazandırmıştı. Aziz Yıldırım’ın ciddi ciddi oturup düşünmesi lazım. Fenerbahçe’ye zarar vermeye başladığını görmeli ve tutum değiştirmeli. Di mi Samet?

Yeni teknik direktörü için ismi geçen Ersun Yanal’ın Fenerbahçe’de başarılı olacağını pek sanmıyorum. Özellikle Aziz Yıldırım gibi bir otorite karşısında dik durabileceğini ve konsantrasyonunu koruyabileceğini düşünmüyorum. Çok çabuk yelkenleri salacak ve pes edecektir. Üst üste 2-3 malubiyete bakar. Aziz Yıldırım’ın karşısına ona cevap verecek hafif kafası kırık birisi lazım. Fenerbahçe’nin kurtuluşu bence burada. Aziz Yıldırım kabul eder mi, etmeyecektir. Ya ederse? Ersun Yanal başarılı olma potansiyeli olan ama Fenerbahçe’nin iç zorlukları nedeniyle başarılı olması zor bir seçim. Beşiktaş daha doğru bir tercih olabilir onun için çünkü Fenerbahçe’ye hoca olmak milli takım baskısından da büyük baskı yemek demektir.

Not: Ersun Yanal ile foto çektiren ben değilim! Kaynak gösteriyoruz ya açın bakın bir zahmet!

Bir Cevap Yazın