Yatmadan önce birkaç birşey yazmak istedim. Düşlerden Gerçeğe, benim düşlerimin gerçekleştiği yer olduğuna göre düş görmeden önce güne dair birşeyler karalamamı bekliyor olmanız gayet doğal.
—
Bugün itibari ile Katar’da dört gün sürmüş olan Kurban Bayramı tatilini noktalamış olduk. Aslında benim ve şirketim çalışanları için tatil iki gündü. Son iki gün çalıştık. Ben son iki günü dinlenerek geçirmek durumunda kaldım çünkü ufak çaplı bir soğuk algınlığı tarafından alıkonuldum. Bugün bir nebze daha iyiyim ve yarın bomba gibi işe geri dönmeyi umuyorum.
—
29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyet ilan edildi ve Türkiye Cumhuriyeti yönetim şeklini cumhuriyet olarak belirlemiş oldu. Bu yıl 89. kere bu büyük olayı büyük bir mutlulukla ve onurla anıyoruz. Mustafa Kemal’in ileri görüşlülüğünün bir eseridir Cumhuriyet’in ilanı. O dönem en basit çözüm eski düzeni devam ettirmek olabilirdi ama Mustafa Kemal ülkesinin ve milletinin dünya düzeninde hep bir adım ileride hep ileriyi düşünen bir ulus olmasını istediği için Cumhuriyet’in en doğru tercih olduğunu düşündü. Bugün bile eğer biz bu konuyu tartışabiliyorsak bu Mustafa Kemal’in sayesindedir. Başka bir yönetim şekline sahip başka bir ülke olarak bu konuları tartışmamız bile yasak olabilirdi. Dünya buna örnek ülkelerle dolu. Günümüz koşullarının ne kadar sorunlu olduğundan dem vurabiliriz ama bu temeldeki Cumhuriyet kökenini değiştirmez. Tartışabiliyor olmak bile Cumhuriyet’in bize kazandırdığı bir haktır. Sağol Atam!
İnsanı bir birey olarak mutlu eden şeyleri elinden aldığınızda nasıl da mutsuz ve huzursuz oluyor. Bebekten şekerini alınca bir anda ağlayıp şekerini geri alabiliyor ama yetişkin bir birey olduğunuzda artık ağlama silahınızda etkisiz kalıyor. “Tüüü şuna bak şuna hemen de ağlayıverdi. Hiç olgunlaşamamış” damgası yemeniz için gözünüzün kaşınması bile yeterli. Bu durumda birey mutsuzluğunu ya içine atar ya da başka mutluluk çabaları içine girer. Başkalarını üzmek, onların mutsuzluklarından mutlu olmak da bir yöntem olarak kimileri tarafından kullanılabilir.
—
Fark ettim ki zaman kullanımı konusunda sorun yaşayan benim dışımda insanlar da var. Demekki bu sorundan sırf ben muzdarip değilmişim. Yapmak istediğim çok şey var ama onlara ayıracak yeterli zamanım yok. Ya da ben o zamanı ayıramıyorum. Sanırım günlük zaman dilimlerimde gereksiz çok şeye gereğinden fazla zaman harcıyorum bu da benim zaman kullanımı problemi yaşamama neden oluyor. Bu konuyu biraz düşüneyim.
—
Enrique Iglesias Türkiye’ye gelmiş. Aynı konsere gitmiş iki farklı kişinin bambaşka konser izlenimlerine sahip olması, hayatta gerçek/doğru-yalan/yanlış kavramlarını ciddi sorgulamama neden oluyor. Konser aynı, mekan aynı, şarkılar aynı, ses sistemi herşey aynı ama sadece yorumlayanlar farklı ve karşınızda bambaşka iki konser. Hayatta herşeyin bu şekilde yorumlanabildiğini ve %100 doğru/yanlış gibi bir kavramın bile göreceli olabildiğini görmemiz ve anlamamız lazım.
—
Leonard Cohen ile geceyi kapatalım.