Bazı insanlar sürekli olumsuz konuşurlar. Harika bir konuşmayı bile karamsarlıkları ve sürekli kötü düşünceler içerisinde olmalarıyla katlanılmaz yaparlar. Biz güzel güzel eğlenirken, anın keyfini çıkarırken olur olmaz kötümserlikleri ile ruhumuzu daraltır, keyfimizi kaçırırlar. Hiç aklımıza gelmeyen felaket senaryolarını gözümüzün önüne getirir, kafamızı meşgul ederler. Bu tarz insanlardan uzak durmak gerekir vesselam.
Bazı şeylerin değeri sadece onu kaybettiğinizde anlaşılır. Değerini anladığınızda ise onu kaybetmiş olursunuz. O yüzden hazır elinizdeyken kıymetini bilin de sonradan kafanızı duvarlara vurmayın.
Bazı şeyler yaşandığı anda güzeldir, üzerinden zaman geçince o değeri anlamsızlaşabiliyor. Mesela küçükken bayıla bayıla izlediğim çizgi filmleri şimdi izlediğimde aynı hissi alamıyorum. Yine severek izlediğim bazı filmleri tekrar izlediğimde de düşündüğüm gibi olmuyor.. Ya ben değişiyorum ya da herşey yaşandığı anda daha bir keyifli geliyor insana.
Bir arkadaş ortamına katılmak aslında zordur. İnsanlar önce seni kıyafetin ile, duruşun ve tavırların ile yargılar ve inceler. Kimse bunu göstere göstere yapmaz ama içten içe bir değerlendirmeye maruz kaldığını hissedersin. Ardından sözlerin ve vücut dilin ile değerlendirilirsin. Madem böyle bir inceleme durum var, koyver gitsin canının istediği gibi davran. ;) Peki aynayı çevirirsek aslında sen de o insanları değerlendirmiyor musun? Hem senin seçeneğin daha bol. Onlar sırf seni değerlendirmek zorunda iken sen ortamda bulunan herkesi değerlendirebilirsin. Al sana eğlence! Birşey değil teşekkür etmene gerek yok…
Dünyadaki giyim kuşam ve bakım üzerine ne varsa (bak genelleme yapıyorum), yine kadınlar için yapılmıştır. Erkekler kadınlar için giyinir, kadınlar da kadınlar için giyinir. Erkek mağazaları da aslında kadınlar için vardır. Kadın mağazaları da kadınlar için var. Erkeği bıraksan hiç bakımla falan uğraşmaz. Kadın uğraşır. Bu durum dünyanın dişi varlık odaklı olduğunun bir kanıtıdır. Bir de feminizm diye birşey çıkarıyorlar. Asıl geri planda kalan erkekler yahu:)
İnsanlar tanrıdan ne bekliyor diye düşünüyorum. Herkesin beklentisi farklı aslında. Kimisi sadace karnını doyurmayı, kimisi ise lüks bir araba, kimisi ise arayıp da bulamadığı sevgiyi, aşkı bekliyor tanrıdan. Bazıları ise dünyadaki yaşamı sona erince ebedi mutluluk istiyor. Peki sen dua ettiğinde ne için dua ediyorsun? Sadece sorunlar etrafını sarıp seni nefes alamaz duruma getirdiğinde mi dua ediyorsun, tanrıya yalvarıyorsun? Yoksa ister mutlu, ister mutsuz ol tanrıdan beklentin hiç değişmiyor mu? Ben bilemedim, biraz daha kafa yorayım buna.
Katar’da limon ağacı nereden bulunur acaba? Bilgisi olan?