İnsan enteresan varlık gerçekten. Beyin diye bir organı var, arkadaş ben böyle birşey görmedim. Olmamış şeyi olmuş gibi düşünüp kafanızda onunla ilgili hayal kurabilir ve gerçekmiş gibi gözünüzün önüne getirebilirsiniz.

Juma Lodge | Amazon Forest

Mesela;

Ormanın içindeyim. Bir elimde meşale diğer elimde kılıç önümü kapatan ağaç yapraklarını kılıçlaya kılıçlaya ilerliyorum. Hava oldukça nemli ve orman içinde kamufle olmak için yeşile çalan renkteki kıyafetlerim sırılsıklam olmuş durumda. Arkamda yerli siyahi bir avcı var. Yolumuzu o belirliyor. Bir süre elindeki kılıçla önümüzü o açtı ama şimdi yorulduğu için ben devraldım. Yerlilerin söylediği bölgeye gelmek üzereyiz. Suyumuz az kaldı, yemeğimiz bitmek üzere. Eğer o yere varamazsak sonumuzu bilemiyorum…

Gözünüzün önünde tüm sahne belirdi değil mi? Gerek izlediğiniz filmler olsun gerek okuduğunuz kitaplar olsun gerekse de kendi hayalgücünüz olsun, saniyeler içinde okuduğunuz hikayeyi gözünüzün önünde size yaşattı. Nasıl bir şeydir bu, var mı bundan daha muhteşem birşey?

Shake it... (by Mina) [Explored]

Herkesin beyni farklı çalışır. İstisnasız her insanın hayata bakışı farklıdır. İki insan isterseniz yıllarca aynı yerde yaşasın tamamen aynı şeyi yapsın, mümkün değil tamamen aynı düşünce yapısında olmaları. İşte bundan dolayı insanoğlu diğer insanları kontrol altında tutmaya çalışıyor. Askeri disiplin, düzen, tertip gibi şeyler rahat bıraksan hepsi farklı birşeyler yapacak insanları aynı kalıba sokup kontrol altında tutmaya çalışmak değil de nedir? Eğitim sisteminin herkese aynı eğitimi vermesi de tartışılabilir mesela. Herkes farklıysa herkesin kendi yapısına göre eğitim alması gerekmiyor mu?

Çocuğun eğilimi çok erken yaşlarda sezilip ona yönlendirilmesi lazım. Biz napıyoruz? Dana kadar olmuş 17 yaşında çocuğa hadi yavrucum seç üniversiteni seç bölümünü gir diyoruz. Diyoruz ama onu da yapmıyoruz “Aaaa önce şu şu sınavlara gir bakalım kapasiten ne ona göre yerleştireceğiz biz seni bir yere.” Yahu senin yaptığın sınavın bana hitap ettiği ne malum? Belki ben sınav stresinden dolayı 160 olan IQ’mu bile kullanamıyorum.

Puppet theater

Beynimiz sürekli üretme halindedir. Biz onu yavaşlatırız bile bile. Mesela televizyon beynimizi yavaşlatır. “Ooo paşam sen yorulma bak ben senin için beyninde neler canlanacağını veriyorum, al bunu koy beynine ooohh yorma kafanı takıl böyle”. Mesela kahveye gidip okeye dördüncü aramak. Arkadaşlarında arada bir yapınca bir sakıncası yok ama tüm vaktini ona veriyorsan kusura bakma ama beynin boşa çalışıyor senin. Kırmızı ışıkta el frenini çekmiş, boşa almışsın bekletiyorsun beynini. Kullansana kardeşim. Beyin bedava değil mi? Aşağıdaki videoda arkadaş özetliyor konuyu.

Tabi beyin kullanımı konusunda kötü örnekler de yok değil. Aşağıdaki arkadaş yorumsuz olarak karşınızda. Hoş, çoğunuz izlemiştir bunu ama bir kez daha izlenmeyi hak etmiyor mu?

Beynini kullanmıyorsan yaşamıyorsun demektir. Beynini kullanmadığın her an senin için zarardır fark et artık bunu. Çalıştır saksıyı ya, sürekli önümüze konuyor herşey, sürekli. Al bunu izle, oo bu süper al bunu oku. Bak bak bu dehşet al al ye bunu. Ya bırakın ben kendim seçeceğim diyebiliyor muyuz? Diyemiyoruz. Allah aşkına sosyal ağlara üye olmamak bir eziklik abidesi olmadı mı günümüzde? Aaaa nasıl sen oraya üye olmazsın ya? Aaaa o diziyi nasıl izlemezsin sen? Assange bugün NTV’de söyledi, “Öyle bir veritabanı oluştu ki insanlar hakkında her türlü amaç için kullanılabilir” diyor. Olay geçti gitti, ruhumuz bile duymuyor.

Today, I've a dream !

Beyin demişken kullanmasını bilenler yok mu, var ama bizi ilgilendirmez. Biz kendi bahçemizle ilgilenelim. Kendini geliştir arkadaşım, ot gibi olma. Kaç dil biliyorsun? Burada ayda 200 dolar alan Nepalli adam şakır şakır kendi dilini, İngilizceyi, Arapçayı konuşuyor. Peki ya sen? Kaç bilgisayar programı biliyorsun? Türkmenistan’ın başkenti neresi? Berlin Duvarı kaç yılında yıkıldı? Mısır’ın para birimi nedir? Bildin mi? Bilmediysen git bir aynaya bak. Vaktini nelerle harcıyorsun otur düşün.

Beynini kullanan insan üreticidir, tüketici değil. Dünyada av ve avcı kavramı yerini üreten ve tüketene bıraktı. Ya üreticisin avcısındır ya da tüketicisindir, av olmuşsundur. Her insanın farklı olduğunu yukarıda kendimce anlatmaya çalıştım. O yüzden her insanın üretim şekli de farklıdır. Kimisi yazar, kimisi çizer, kimisi şarkı söyler ama birşey yapıyorlar di mi?

Ya kardeşim dünyada hiçbirşey yapmayan o kadar çok insan var ki. Sen de onlardan olma! Neye eğilimin var, git yönel üretmeye çalış birşeyler yap. “Ya ama vaktim yok Ufuk çok yoğunum”, çok özür dilerim ama bsg demek istiyorum. İnsan istedikten sonra herşeye ama herşeye zaman ayırabilir. O arkadaşın aradığında açmadın ya telefonunu, amann sonra ararım dedin. Seni tekrar aradığında ya da sen onu aradığında ne diyorsun? “Yaa kusura bakma çok yoğundum.” (Hepimiz yapıyoruz bunu. Yapmıyorum diyen yalan söyler.) Yalan külliyen yalan. Evet %5 ihtimalle (Daha fazla kesinlikle değil) meşguldün. Eee 15 gün mü sürdü geri dönmen? Ben 2 ay sonra geri dönen adam tanıyorum. Haaa daha beteri de var, hiç geri dönmeyen de tanıyorum…

Konu çok dağıldı, bu konuya daha sonra devam edeceğim. Sonuç olarak eğer bir şeyler üretmek istiyorsan önce beynine sonra kalbine sor ve ne üretebileceğini düşün. Gel beraber tartışalım, buluruz birşey merak etme sen.

Bir Cevap Yazın