Günlük yaşantımızda kaç kişiyle irtibata geçtiğimizi biliyor muyuz? Sabah uyandıktan sonra yorucu bir günün ardından kafamızı yastığa geri koyduğumuzda kaç kişiyle iletişime geçmiş oluruz? Bu sayı tahmin ettiğinizden inanın azdır. Sürekli diğer insanların sorunları ile uğraştığını iddia edenler aslında kendi sorunlarından kaçmak ya da onları görmezden gelmeye çalışmak için bu bahaneyi kullanıyor olabilirler. Her bireyin kendine ait sorunları olabilir ama sizin iletişime geçtiğiniz insanların da kendilerine ait sorunları mutlaka vardır. Her iletişime geçtiğiniz insana yardım etmeye çalışsmayı denediniz mi hiç? Jim Carrey’in 2008 yapımı Yes Man filmindeki gibi, sizden bir isteği olan herkese yardım ettiğinizi hiç düşündünüz mü? Bir deneyin isterseniz, bakalım nereye kadar insanların isteklerine yanıt verebileceksiniz. Sınırınızı da görmüş olursunuz.
Herkesin sorunları olabileceğini biliyoruz. Günümüz dünyasının en önemli sorunlarından birisi sevmeyi bilmeyen insanlardır. Bence günümüz dünyasında hemen herkesin karşısına sevmeyi bilmeyen insanlar çıkmıştır. Hatta şu an hayatınızda böyle birileri olabilir. Bu insanları hemen anlayabilirsiniz. Size karşı davranışları ile değil çevrelerine karşı davranışları ile kendilerini belli ederler. Siz kendinizde hatalar ararker, çözüm arayışları içinde boğulurken bu kişi aslında sizden bir çözüm istemiyordur. Tek istediği sizinle uğraşmak, enerjisini sizde tüketmektir. Ben bu insanlara “sevmeyi bilmeyen insanlar” diyorum. Bu insanlar ufak bir çiçekteki kokuyu değil de üstündeki böceği görürler. Güzel bir lokantadaki harika yemekleri değil de neden bu mekanı seçtiğinizle ilgili konuşurlar. Anı sevmeyi değil, anı irdelemeyi severler. Ne yaparsanız yapın yaranamayacağınızı anlarsınız ne yazık ki. Tüm çabalarınızın anlamsızlığını gördüğünüzde ise kalbiniz kırılır ama en çok da gururunuz yara alır.
Sevmeyi bilmeyen insanlar’dan olabildiğince uzak durmanızı öneririm. Bu tarz insanları gün içinde otobüste bile görebilirsiniz ama anlayamazsınız. Biraz komplekslidirler. Bir takıntıları vardır ve bunu sürekli dile getirmezler, başka konulara bağlayıp alttan alttan bunu belirtirler. Özellikle iş yaşantınızda sizi çok zorlayabilirler. Ne kadar uğraşırsanız uğraşın değişmezler. Çok üstelemeyin ve davranışlarını görmezden gelmeye çalışın.
Özel hayatınızda böyle insanlarla karşılaştıysanız bir karar vermeniz gerekebilir. Ya o insanı adam edersiniz ya da karşı taraf nedenli yaşadığınız anlamsızlıkların sizde yarattığı tahribat sonucu ezilir kalırsınız ve sonu hüsrana varır.
Hayat çok kısa, olabildiğince gezmek görmek ve mutlu olmak gerekiyor. Savaşmak gerekince savaşmak, çekilmek gerektiğinde çekilmek. Bazen çekilmek de bir çeşit saldırıdır sevgiyi arttırma adına yapılmış. Sevmeyi bilmeyen insanlar bunu anlayamaz. Çünkü onlar sevginin tanımını kendi kafalarına göre yapmışlardır ve bu tanım dışında sevgiye ait bir açıklama yoktur.