Benim açımdan gelmiş geçmiş en başarılı televizyon dizilerinden birisi olan 24 sonrası bir türlü dikiş tutturamayan Kiefer Sutherland, Designated Survivor’da Jack Bauer’luk yeleğini asıp, tecrübesiz, milliyetçi ve duyarlı Amerikan Başkanı Tom Kirkman olarak karşımıza çıkıyor. Designated Survivor aşağıdaki fragmandan da görebileceğiniz gibi, Washington’da meydana gelen bir terör saldırısı sonrası hükümetten hayatta kalan tek bakan olan Tom Kirkman’ın Amerikan Başkanı olmasını ve başından geçen olayları konu alıyor.
Tüm üyeleri bu saldırıda öldürülmüş Amerikan hükümetini yeniden ayağa kaldırmak, ülke çapında dalga dalga yayılmış korkuyu bertaraf etmek ve kendini bir başkan olarak ispatlamak Tom Kirkman’ın ilk ve öncelikli çözmesi gereken problemler arasında. Elbette bu terör saldırısını aydınlatması kamuoyunun bir diğer beklentisi.
Eminim çoğunuz bu hikayeden etkilenmedi. Hollywood bu öyküyü bir iki ufak detay dışında en az yüz kere bize izletmiştir. Son dönemde bir House of Cards gerçeği de ortada. Maalesef Designated Survivor ne 24’ün temposu ve olay örgüsü ile yarışabilir boyutta ne de House of Cards’ın inanılmaz kurgusu ve muazzam karakterleri ile başa çıkabilecek seviyede. Designated Survivor, Jack Bauer’ın ve 24’ün ekmeğini yiyip, Kiefer Sutherland hayranlarını bir süre meşgul etmekten öteye gidemeyecek gibi görünüyor.
İlk sezonu yayınlanan dizinin son olarak 7. bölümünü izledim. Şimdilik diziyi bırakmayı düşünmüyorum ama olay örgüsündeki boşluklar ve repliklerin yapmacıklığı gözüme batmaya başladı bile. 24 severler bilirler, hemen her sezon ortasında dizi vites atar ve tempo inanılmaz yükselirdi. Designated Survivor’dan da buna benzer bir tempo artışı bekliyorum. Ancak bu beklentim dizinin sıraladığım sıkıntılarına çare olmayacaktır. Sadece yavanlığını azaltacaktır.
Büyük ihtimalle Designated Survivor’ın ilk sezonunu bitiririm. Eğer ilerleyen bölümlerde sonra büyük bir değişim olmazsa (ki olmaması muhtemel) yeni sezonda kendisini takip etmem zor görünüyor. Ama herşeyin bir çözümü var. Tom Kirkman bir an eline silahı alır “God damn it” der ve içinden bir Jack Bauer çıkarsa işte o zaman dizinin bir şansı var demektir. Aksi durumda Designated Survivor’ın ömrünün çok uzun olmayacağını düşünüyorum.
24 ile taban tabana zıt iki dizi… Elma ile armutu toplayan anlamsız bir eleştiri bu da…
Merhaba, Designated Survivor’un yönetmenliğinden tutun da, her bölümün kendi içerisindeki kurgusuna, ses ve müzik kullanımından, olay örgüsüne ve karakter gelişimine kadar 24 ile büyük benzerlikleri mevcut.
Eğer senaryo ve hikaye anlamında 24 ile birbirlerine taban tabana zıt olduğunu düşünüyorsanız bir noktaya kadar size katılırım. Yine de özellikle FBI içerisindeki hikayelerin gelişimi, 24’teki CTU’da yaşananlar ile çok benzer. Karakterlerin hikayeye katılışı ve çıkışı da keza 24 ile örtüşüyor. Açıkçası ben Designated Survivor izlerken 24’e spin-off çekilmiş de onu izliyormuşum gibi hissediyorum. Bu kötü bir şey mi? Hayır, dizi yeni karakterler tanıttıkça gelişiyor ve ben karakter gelişimlerini, onların gerçek motivasyonlarını merakla izliyorum. Aynı 24 izlerken hissettiğim gibi.