Çok değil, on yıl kadar geriye gidip 2000’li yılların süper kahraman filmlerini hatırlamaya çalıştığımızda aklımıza Sam Raimi’nin yönettiği Tobey Maguire’lı Spider-Man’ler, 20th Century Fox’un X-Men’leri, Christopher Nolan’ın çektiği Batman Begins, Fantastic Four filmleri ve  Bryan Singer’ın Superman Returns’ü gelecektir. Kimisi başarılı, kimisi başarısız bu filmler süper kahraman külliyatı içinde hatırlanacak eserler olarak kalacaklar, orası kesin. Fakat tüm bunlar olurken 2008 yılında Marvel Studios’un Iron Man filmi ile Marvel Cinematic Universe’ü (MCU) başlatacağından ve süper kahraman filmlerinin çehresini geri dönülemez bir şekilde değiştireceğinden bihaberdik elbette. Meğer öldü denilen tür, Marvel’ın ellerinde ait olduğu yere, en tepeye çıkacaktı tekrardan.

Hakikaten Marvel öyle büyük bir işe kalkışıyordu ki, gelecek on yılda imza atacağı on sekiz film ile süper kahraman filmi denilince akla ilk gelen stüdyo olmayı başaracaktı.

2018 yılına geldiğimizde ise artık bu on sekiz filmlik serinin taçlandığı ana şahit oluyoruz. Marvel’in zirvedeki yerini sağlamlaştırdığı, tüm kahramanların sahneye çıktığı, filmlerin hikayelerinin birleştiği, Marvel evreninin hiç tanık olmadığı bir yıkımla yüzleştiği bir film var karşımızda: Avengers Infinity War. Thanos’un ihtişam dolu kudretini üzerimize salmaya gelen yapım sonrası MCU’nun eskisi gibi kalamayacağı aşikâr.

Avengers Infinity War - Thanos'un gazabı tüm galaksiyi olduğu gibi Dünya'yı da yakından ilgilendiriyor.
Avengers Infinity War – Thanos’un gazabı tüm galaksiyi olduğu gibi Dünya’yı da yakından ilgilendiriyor.

Spoiler içermeyen genel fikirlerden başlayalım

Çok sayıda detay barındıran Avengers Infinity War’un spoiler içermeden bir incelemesini yazmak haksızlık olacağı için, ilk aşamada filmle ilgili genel düşüncelerimi sizinle paylaşacağım. Ardından spoiler ibaresini koyup karakterler ve hikâye üzerinde değerlendirmelerde bulunacağım. Anlayacağınız, izlemesi kadar üzerine konuşması da keyifli bir film var karşımızda. Çeneler düşük…

Avengers Infinity War ile ilgili tartışmaya açık olmayan bir nokta varsa o da görsel ve işitsel olarak muazzam olduğudur. Filmi IMAX 3D izledim ve gördüklerime ba-yıl-dım! Renk paleti, kostümler, CGI, sahne tasarımları, perspektif, ışık, kamera açıları, dövüş koreografileri, sesler, müzikler… hepsi muazzam! Hakikaten şahane. O kadar temiz bir işçilik var ki karşımızda, Marvel’ın süper kahraman filmleri çıtasını koyduğu yere birisinin ulaşması artık çok zor. Zaten görüyoruz diğer stüdyoların Marvel’i kopyalamaya çalışırken yaşadıkları başarısızlıkları… (Bakınız DC)

Russo kardeşlerin (Anthony Russo ve Joe Russo) Captain America The Winter Soldier ve Captain America Civil War sonrası Avengers Infinity War ile de çok başarılı bir iş çıkardıklarını düşünüyorum. Gözümün önüne filmin yapım aşamasında yaşanan tartışmalar, fikir çatışmaları, story board toplantıları, saatler süren beyin fırtınaları geliyor da… Valla bravo. Film çamaşır makinesinde yeni yıkanmış mis gibi kokan çamaşır gibi, çiçek gibi…

Thanos gibi Marvel evrenindeki en kuvvetli düşmanlardan birisini karşılarında gören kahramanların tepkileri, kararları, duyguları ve kişilikleri seyirciye birebir yansıtılmış. Harika oyunculuklar da cabası. Sırıtan bir tane bile karakter, bir tane bile oyuncu yok. Müthiş bir ahenk, destansı bir anlatım var karşımızda.

Avengers Infinity War - Thanos karakter derinliği iyi düşünülmüş çok yönlü bir düşman. Ben korktum...
Avengers Infinity War – Thanos karakter derinliği iyi düşünülmüş çok yönlü bir düşman. Ben korktum…

Çizgi roman okur gibi film izlemek

Avengers Infinity War öyle bir kurgulanmış ki, tüm karakterler perdedeki yerlerini layıkıyla alabilmişler. Önce çıktıkları anlar var, destek oldukları anlar var, geride durdukları ve sazı bir arkadaşlarına bıraktıkları anlar var… Sürelerin dağılımına özen gösterildiği belli. Süre dağılımlardan bahsetmişken, çizgi roman havasında bir kurgunun kullanılmasın filmin temposunun hiç düşmemesini sağladığını da belirtmek gerek. Bir grup karakteri bir noktada bırakıp başka bir yere gittiğimizde, onların geride kaldıklarını aklımızın bir kenarında tutuyoruz. Bu atlamalar çok sık gerçekleşiyor. Ama bu durum seyirci açısından kesinlikle bir sıkıntı yaratmıyor. Çünkü her yer aksiyon, her yer bir vukuat! Soluklanacak çok az an var. Evren yanıyor arkadaşlar, cayır cayır yanıyor!

Sıkıntı bulalım da puan kıracak bahanemiz olsun

Filmin benim gözümdeki tek sıkıntısı zaman akışı ve ilerleyebilmek için rastlantısal olaylara bel bağlaması. Başka bir film olsa yerin dibine sokacağım bu probleme, bu film özelinde fazla kızamıyorum. Tüm bu karakterlere perdede zaman ayırıp, olayları derinlemesine işleyecek süre bulmak mümkün değil. Rastlantısal, “Deus Ex Machina” öğelerinden faydalanmaktan başka çare bulmak zor.

Bu problemden de bahsettikten sonra, filmle ilgili spoiler vermeden söyleyebileceklerimi ana hatları ile ortaya çıkardığımı düşünüyorum. Filmi bayağı beğendiğimi görebiliyorsunuz. Eleştiri yapabileceğimiz hikaye ve senaryo ile alakalı öğeler üzerine konuşmayı spoiler içeren bölüme bırakıyorum ve o tarafa doğru safları sıklaştırıyorum.

Avengers Infinity War
Avengers Infinity War ile Thanos dünyaya kaos getiriyor. Sonumuz hayrola…

SPOILER ALERT!

Yazının bundan sonrası spoiler içerir. Film izlemediyseniz, keyfinizi kaçırmaması için okumamanızı öneriyorum.

Bir kere benim en rahatsız olduğum noktadan başlamak istiyorum: Arkadaş, Captain Marvel ne? Harbi diyorum, Captain Marvel ile nasıl bir hype treni oluşturmayı bekliyorsunuz? Post-credit sahnesinde Captain Marvel filmine gönderme yaparak insanların heyecanlanmasını mı umuyorsunuz? Çok beklersiniz. En ufak bir kıpırdanma olmadı bende. O sahnenin çok daha özel, çok daha anlamlı bir resim çizmesi gerekiyordu. Oldu olacak Ant-Man koysaydınız…

Bir diğer problem de evrendeki canlıların yarısını ortadan kaldıran Thanos’un bu hareketle süper kahramanların yarısını da küle çevirmiş olması. İlk anda son derece etkileyici bir sahne olduğunu kabul ediyorum. Lakin otuz saniye sonra tüm bu karakterlerin öyle ya da böyle geri geleceğini biliyor oluşumuz, ilk anda içine girdiğimiz duygu sarmalının sönmesine neden oluyor. Buna gerek var mıydı emin değilim. Şimdi akıllardaki soru, Thanos’un nasıl yenileceği ve karakterlerin geri dönüşünün nasıl sağlanacağı. Güzel sorular, cevapları merak uyandıran sorular ama bu konudaki yaklaşımdan haz etmeyen ciddi bir kitle olacağı da belli. İzleyici olarak “Geri döndüreceğinizi biliyoruz, neden ölmüş gibi gösteriyorsunuz ki?” dersiniz ve haklı olursunuz. Bu fikrin başarısız bir denemesini DC Batman V Superman’de yaptı. Justice League’de Superman’in geri döneceği o kadar belliydi ki, onun nasıl geri döndüğünün hiçbir önemi kalmadı seyircinin gözünde. Bakalım Marvel bu problemi nasıl aşacak. Captain Marvel demeyin, bozuşuruz.

Avengers Infinity War - Captain Marvel bu filmde yok. Kendi filmi gelsin önce...
Avengers Infinity War – Captain Marvel bu filmde yok. Kendi filmi gelsin önce…

Mükemmel karakter gelişimleri ve etkileşimler

Değinmeden geçmek istemediğim bir konu da karakter gelişimleri. Özellikle Thanos ve Thor’un film içerisindeki gelişimleri alkışı hak ediyor. Thanos zaten efsane bir düşman olmuş. Gücü, motivasyonu, kararlılığı, kendi inancını savunmaya çalışması, hisleri, arzuları o kadar güzel çizilmiş ki, filmden çıkan birçok insan Thanos’a hak verir bulmuşlardır kendilerini. Aynı şekilde Thor’un gelmiş olduğu nokta da iade-i itibar gibi bir şey. God of Thunder bu yahu! Ne güzeldi onun yeni silahı Stormbreaker’a ulaşması, Wakanda’daki savaş meydanına bir tanrı gibi inip dehşete saçması…

Filmin başarılı olduğu bir diğer husus da birbirlerini ilk kez gören karakterlerin etkileşimleriydi. Star-Lord, Peter Parker, Rocket, Bruce Banner üzerinden yapılan bağlantılar ve espriler çok iyiydi. Filmin ağır atmosferini toparlayan, nefes aldıran detaylardı.

Belirtilmeden geçemeyeceğim: Doctor Strange ile Thanos’un dövüşü gerçekten nefes kesiciydi. Görsel olarak muazzamdı. Thanos ile Tony Stark ve yine Thanos ile Doctor Strange arasında geçen konuşmaların derinliği, Gamora-Thanos-Nebula yan hikayesi, Soul Stone arayışı ve Red Skull’ın görünmesi, Knowhere ve Nidavellir sahneleri hepsi de birbirinden güzeldi. Children of Thanos’un ürkütücü güçleri, filmin daha en baştan bizi koltuklarımıza çivileyen sertlikteki girişi, Hulk’ın Thanos yenilgisi sonrası ortaya çıkmak istememesi, Stan Lee cameo’su, Wakanda sahneleri hepsi iyiydi hepsi.

Doctor Strange’in on dört milyon gelecek ihtimallerinden sadece birinde Thanos’u yenebileceklerini söyledikten sonra Time Stone’u Thanos’a verişi ve Iron Man’e ihtiyaçları olacağını söylemesi, o tek zaman çizgisinde ilerlemeye devam ettiklerini işaret ediyor. Yani bu işin nasıl çözüleceğini bilen tek kişi var, o da Doctor Strange. Lakin o da kül oldu. Külleri süpürmesek bari…

Thanos’un filmin sonunda yeşillikler içerisinde güneşe bakarken yüzüne yerleşen tebessüm, nasıl derin bir karakter ortaya çıkardıklarının kanıtı gibi. Valla bravo.

On sekiz filmin ardından gelinen noktanın beni tatmin ettiğini söyleyerek değerlendirmelerime son vermek istiyorum. Keşke post-credit sahnesinde daha vurucu bir sekans olsaymış, kaymaklı ekmek kadayıfı olurmuş. Bu haliyle bile, müthiş keyifli, bilet parasının hakkını veren bir film olmuş Avengers Infinity War. Ne yapın edin, bu filmi IMAX 3d izleyin. İkinci izleyişimde 4dx izledim ve aşırı gereksiz buldum.

Son olarak, hayal ürünü bir evrende, hayal ürünü karakterlerin, hayal ürünü hikayelerinin yarattığı ekonominin büyüklüğünü ve peşinden sürüklediği kitlenin ebadını düşününce, insan hayal kurmanın ve bir şeyler üretmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlıyor. Einstein yerden göğe kadar haklı; hayal gücü gerçekten de bilgiden daha kıymetli.

Ufuk’un Notu: 9/10

Bir Cevap Yazın